DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-BORCA ve İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2019/29620 esas sayılı takip dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkili şikrete gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, takip konusu senetlerin üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ödeme emri tebligat tarihinin 29/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından iddialarının hiçbir şekilde belgelendirilmediğini, ispatlayamadığını, müvekkilin alacağının davacının ticari defterlerinde dahi göründüğünü, bu nedenlerle, davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 23/01/2020 gün 2019/575 E. 2020/48 K....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile İİK 170 md. gereği takibin durdurulmasına, İİK. 174 md. koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
İcra müdürlüğünün 2021/7744 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafından davacı borçlu hakkında yapılan kambiyo takibinde borçluya çıkartılan ödeme emrinin şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine 30/09/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK'nin 643. maddesi atfıyla 536 vd maddeleri gereğince, tasfiye kurulu şirketin organıdır ve tebligatın, tasfiye halindeki şirketin merkezine yapılması gerekir. Tasfiye halinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine, tebligat yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. İİK.'nın 168/3- 5.maddeleri açık hükmü gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borca itirazını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti ile imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısıyla tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olup yasal dayanağı İİK'nun 71. maddesidir. Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine takip başlatıldığını, senedin sahte olması nedeniyle borca ve imzaya itiraz edildiğini, davacının davalıyı tanımadığını, senette lehtar olarak görünen...'ın senetten bilgisi olmadığını, ciro imzasının sahte olduğunun ceza davasında ortaya çıktığını, ceza davasında "mahkememiz yazı işleri müdürlüğü kasasında bulunan suça konu senedin karar kesinleştikten sonra hukuk mahkemelerinde haklı çıkacak hak sahibine iadesine" karar verildiğini belirterek davaya konu senedin hak sahibinin davacı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddede itiraz ve şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, borçlu icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunmuş olup, anılan itirazların İİK'nun 172. maddesi gereğince takip yoluna göre icra dairesine yapılması gerekmektdir....
./06/2016 gün ve 2015/11346-2016/6639 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalının senet karşılığı davacıya borçlu olduğunu, aleyhine yapılan icra takibine karşı davalı tarafça borca ve imzaya itiraz üzerine ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/1096 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu keşide tarihinde oynama yapıldığı, bu şekli ile belgenin bono vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptal edildiğini ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davalının şikayeti üzerine ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunarak, imzaya ve borca itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekilinin icra takibinden feragat etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırıldığı, mahkemece davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
itirazı üzerine çekteki imzanın kendisine ait olmadığı belirlenerek 12.05.2005 tarihinde takibin iptaline karar verildiği, sanığın katılanların şikayeti üzerine başlatılan soruşturma ve kovuşturma sırasında işlerin yoğun olması nedeniyle çeki muhasebecisi ....'...