DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi ile de sabit olduğu üzere, davacı takipten ''yeni 2018 günü'' haberdar olduklarını, öğrenir öğrenmezde bu davayı açtıklarını belirterek imzaya ve borca yönelik itirazlarını sunmuştur. Takip dosyasında, davacılardan T2 borçlu olarak gösterilmediği gibi diğer davacı şirkete de ödeme emri 25/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bilindiği üzere imzaya yönelik itirazlar ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi olduğu gibi usulsüz tebliğe ilişkin şikayetler de öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süreye tabi olup, mahkemenin öncelikle yapması gereken HMK 114/2.madde delaletiyle İİK 168/5 fıkra gereği davanın süresinde açılıp açılmadığını resen kontrol etmektir....
Uyuşmazlık, icra takibine konu senedin keşidecisi olan davacının imzaya itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın niteliği gereği alacaklı olduğunu davalının ispat etmesi gerekmektedir. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın .... soruşturma sayılı dosyasında davacı temsilcisinin hırsızlık şikayeti üzerine soruşturma yapıldığı, dosyanın daimi aramaya alındığı, İstanbul ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin.... esas sayılı dosyasında davacının imzaya itirazının kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, dosyada alınan imza incelemesine ilişkin raporlarda çekteki imzanın davacı eli ürünü olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. İmzaya itiraz mutlak defi olup bu defiye karşı iyiniyet savunması dinlenilemeyeceğinden, bu hali ile davacının davasının sübut bulduğu değerlendirilmiştir....
Davacının senetteki imzaya itirazı üzerine yapılan yargılama neticesinde imzanın davacıya ait olmadığı belirlenerek hakkındaki icra takibi iptal edilmiştir. Davalı İsmail'in diğer borçlu ile birlikte anlaşarak senedi verdiklerine dair herhangi bir delil mevcut olmayıp, davalının şikayeti üzerine davacı hakkında sahte bono düzenlemek suçundan yapılan tahkikat sonucunda delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verilmiş olup senedi veren H. Gürkan hakkındaki ceza davası devam etmektedir. Davacının imzaya itiraz davası ile senetteki imzaların davacıya ait olmadığının sonradan belirlenmiş olması yapılan haczin haksız olduğunu göstermez. Bu nedenle haksız haciz nedeni ile açılan manevi tazminat davasının tümden reddi gerekirken, kısmen kabul edilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2022/331 ESAS - 2022/450 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, borca itiraz, kambiyo şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T4 ve T3 tarafından davacı müvekkili aleyhine Bodrum 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2228 KARAR NO : 2022/1817 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 09/11/2020 NUMARASI : 2020/540 ESAS 2020/693 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2020/5353 sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı senette isminin, TC numarasının doğru yazıldığını ancak imzanın kendisine ait olmadığını, kendisine ait bilgilerin kimin elinde geçtiğini ve ne alış veriş yapıldığını bilmediğini belirterek, senetteki imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini istemiştir....
Görüldüğü üzere, bu maddede şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların icra mahkemesince resen nazara alınması ve takibin iptali, eş söyleyişle de borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti düzenlenmiş; imzaya itiraza bu madde kapsamında yer verilmemiştir. Borçlunun kambiyo senedindeki imzaya itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi ve icra mahkemesinin de bu itirazı İİK.nun 170. maddesi hükümleri çerçevesinde ve yine bu maddeden yapılan atıfla İİK.nun 68/a maddesinin 4.fıkrasında yer alan yöntem dairesinde yapması gerekmektedir....
Yine Buna göre; borçluların imzaya ve borca itirazının da, İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılmadığı da görülmektedir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle davacı/borçluların usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin ve davacıların itirazlarının süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; HMK'nun 93. maddesi gereğince resmi tatil günlerinin süreye dahil olduğunu, tebliğleri öğrendikleri 09/07/2019 tarihine göre 5günlük sürenin 14/07/2019 pazar gününe denk geldiğini, sonrasındaki 15/07/2019 gününün de resmi tatil olması nedeniyle başvurunun yapıldığı 16/07/2019 tarihine göre davanın süresinde olduğunu, Mahkeme kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu, Edirne C....
Takibe konu senet fotokopisinin incelenmesinde senedin taraflar arasında düzenlendiği, davalı-takip borçlusunun senetteki imzaya itiraz etmediği görülmüştür. Gaziosmanpaşa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/345 esas nolu dosyasında verilen 12/02/2019 tarihli karar örneğinin incelenmesinde davalı -takip borçlusu aleyhine aynı senetle ilgili Gaziosmanpaşa 2. İcra Mdnün 2016/13213 esas nolu dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçlusunun usulsüz tebligat şikayeti ile takibin iptaline ilişkin talebinin kabulüne karar verildiği, takibe konu bonoda düzenleme yeri bulunmadığından senedin kambiyo vasfında olmadığından bahisle takibin iptaline karar verildiği görülmüştür....
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....