"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunduğu ve takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/1. maddesinin 4. bendi hükmüne göre, borçlunun imzaya itirazını yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden sonra başlar. Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece daha önce verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
İlk derece mahkemesi; imzaya itiraz yönünden alınan bilirkişi raporuyla, takibe konu bononun ön yüzünde atılı olan imzaların davacının el ürünü olduğunun tespit edildiği, borca yönelik itirazın davacı tarafça İİK.'nın 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamadığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporuyla takipte talep edilen faiz miktarının usul ve yasaya uygun olduğunun tespit edildiği belirtilerek hükme esas alınan raporlar da dikkate alınarak davanın reddi ile davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlu, takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiği halde aleyhine tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek tazminat talebinin reddi yönünden verilen mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin 2012/21256 esas sayılı dosyasında davalının imzaya itirazda bulunduğunun anlaşıldığı, açılan itirazın iptali davasında ayrıca cevap dilekçesinde imzaya itiraz edilmemesi imzaya itirazdan vazgeçilmiş sayılmasını gerektirmediği, 28.07.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi öncesi ve bu tarihe yakın imzalar ve davalı imza örnekleri ile birlikte inceleme yapıldığı, kötüniyet tazminatı yargılamanın her aşamasında talep edilebilecek olup basiretli tacir gibi hareket etme mecburiyetinde olan bankanın huzurunda atılması gereken imzadan bilgi sahibi olduğunun kabul edilmesi gerektiği, böylece gerçeğe aykırı imza ile icra takibi yapılması nedeni ile bankanın kötü niyeti anlaşılmakla banka aleyhine kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiği, gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hükmün kötüniyet tazminatı isteminin reddine ilişkin kısmın kaldırılarak nakit alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan kötü niyet tazminatının...
İtiraz eden borçlu dilekçesinde, borca itirazlarının yanında, "benim imzaladığım senet değil araç sözleşmesidir" demektedir. Borçlu, takibin dayanağı adi senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya itirazını, itiraz ederken ayrıca ve açıkça ileri sürmek zorundadır. Örneğin "senet altındaki imzayı inkar ediyorum", "imzaya itiraz ediyorum", "imza sahtedir", "imzayı kabul etmiyorum", "imza bana ait değildir" "senet imza etmedim" gibi (Prof.Dr. Baki Kuru İ.İ. El kitabı sh.195- ). Bu durumda itiraz dilekçesinde borçlu tarafından "benim imzaladığım senet değil araç sözleşmesidir" şeklindeki beyan imza inkarı niteliğinde olduğundan mahkemece, imza itirazına yönelik işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. İİK'nun 170/3 maddesinde, "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/921 KARAR NO : 2021/172 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2019 NUMARASI : 2019/110 ESAS, 2019/1060 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ, BORCA İTİRAZ KARAR : Cumhuriyet Bulvarı, No:169, Kordonboyu Apt., E Blok, K:1, D:1, Alsancak, Konak/ İZMİR DAVALI : T6 ( ) VEKİLİ : Av. T3 - Av. SELİN KOCABAŞ Adalet Mah., Manas Bulvarı, Folkart Towers, No:47, A Kule, K:37/3709, Bayraklı/ İZMİR DAVA : ŞİKAYET, İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR TARİHİ : 03/02/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2021 İzmir 7....
İİK'nın 258/3 maddesinde "İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir." hükmünü getirmişken borçlu yönünden de İİK'nın 265/5. maddesinde "İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru ihtiyati haciz kararının icrasını durdurmaz." hükmünü içermektedir. İİK'nın 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı ancak mahkemenin yetkisine, teminat miktarına ve ihtiyati haczin sebebine itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri İİK'nın 265. maddesinde belirtilmiş olup itiraz edenin itirazları ( imzaya itiraz) bu itiraz sebepleri arasında yer almamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin, ileri sürdüğü itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir....
İİK'nun 170. maddesi uyarınca imzaya itirazın duruşmalı incelenmesi zorunludur. İmzaya itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise HMK'nun 150. maddesi uygulanması gerekir. Somut olayda, davanın İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davası olduğu, davacının 28/11/2019 tarihli hazır bulunduğu duruşmada duruşmanın 20/02/2020 tarihine bırakılmasına karar verildiği, 20/02/2020 tarihinde davacının duruşmaya gelmediği, alacaklı davalı vekilinin duruşmayı takip etmeyeceklerini bildirdiği, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren 3 ay içinde davanın yenilenmediği ve 06/07/2020 tarihinde HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/343 ESAS - 2020/842 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2019/9981 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlüğü olduğunu, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturma açıldığını beyanla itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....