DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz ve zamanaşımı itirazı; birleşen 2016/197 Esas sayılı dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali; birleşen 2016/198 Esas sayılı dava, kambiyo takibinde faiz oranına itiraz istemine ilişkindir. İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/1483 Esas 2010/1067 Karar sayılı kararı ile takip borçlusu davacının alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlanmasına ve Mevhibe Erdem'in vasi olarak atanmasına karar verildiği, İzmir 11....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3388 KARAR NO : 2022/1759 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2019/324 ESAS 2021/424 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ist. 1. İcra Mud nün2019/13964 nolu dosyasında müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibin yetkili yer olan Urla İcra Müd.'...
Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine, alacağının tahsili için kambiyo takibine geçtiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca, imzaya itirazının kabulünü talep ettiği halde, borçlunun isteminin gecikmiş itiraz talebi olarak değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayet değerlendirilerek sonucuna göre imzaya ve borca itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5. ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun incelenmesinde tanzim yerinde iki adet imzanın bulunduğu görülmektedir. TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir. Bu nedenle bononun ön yüzünde yer alan ikinci imzanın aval için atıldığının kabulü gerekir. Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu imzaya itirazını İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine açıkça bildirmek zorundadır. Aksi halde senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda senetteki imzaya itiraz etmediğine göre senetten avalist sıfatıyla sorumlu olduğunun kabulü gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2023 NUMARASI : 2021/965 ESAS - 2023/133 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2021/20874 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini ve şikayetlerini ileri sürmüş, davalı vekili; davanın reddini talep etmiş, Mahkeme; davanın kabulüne karar vermiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya incelendiğinde; davacının katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurduğu, ancak istinaf harçlarını yatırmadığı görülmüştür....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir. Somut olayda; davacı borçluya örnek no:10 ödeme emrinin 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun itirazlarını ve şikayetini 16/07/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 24/09/2019 tarihinde ileri sürdüğü, anlaşıldığından mahkemenin itiraz ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetin süre aşımından reddine ilişkin kararı da isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece;" Davacının imzaya itirazının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/121343 Esas sayılı takip dosyasındaki davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, davacının imzaya itirazı kabul edilmiş olduğundan borca itirazına yönelik karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Hanife Sayar'a ait olmadığını, müvekkillerinin takip alacaklısına da herhangi bir borcu olmadığını, bu sebeple başlatılmış olan takipte borca, imzaya, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek; takibin iptali ile kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
İtiraz eden borçlu vekilinin itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.Kambiyo takibi başlatılması üzerine İcra Hukuk mahkemesinde borca itiraz ettiğini ileri sürmektedir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , açılan borca itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün görülmemiştir.İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu durumda mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....