Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek iş bu davayı açmıştır....
Sayılı dosyasında çeke dayalı olarak aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, yasal süresi içerisinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, takibe konu çekteki imzanın da davacıya ait olmadığını, davacının takip alacaklısına herhangi bir borcunun olmadığını belirterek, öncelikle yetki itirazının kabulüne, yetki itirazının reddi halinde ise takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın 18/03/2021 tarihinde yapmış olduğu yetkiye, borca ve imzaya itirazın reddine, itiraz edilen tutarın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 4 adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibe konu bonolar üzerindeki imzaya itiraz ettikleri, senedin kambiyo vasfında olmadığını ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, imzaya itiraz yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre senedin ön yüzünde keşideci T1'a atfen atılan imzaların T1'ın eli ürünü olmadığı , bu nedenle davacı T1 yönünden İİK 170 madde kapsamında takibin durdurulmasına ve takip alacaklısı ile aralarında birebir ilişki olduğundan takip alacaklısının lehtar olması nedeniyle davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yasaya uygun olup kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu bonoların ön yüzünde T2'a atfen atılan imzaların davacı T2'ın eli ürünü olduğu, keşideci dışında senedin ön yüzünde bulunan imza aval hükmünde olduğundan imzaların istiklali...
İİK'nın 258/3 maddesinde "İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir." hükmünü getirmişken borçlu yönünden de İİK'nın 265/5. maddesinde "İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru ihtiyati haciz kararının icrasını durdurmaz." hükmünü içermektedir. İİK'nın 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı ancak mahkemenin yetkisine, teminat miktarına ve ihtiyati haczin sebebine itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri İİK'nın 265. maddesinde belirtilmiş olup itiraz edenin itirazları ( imzaya itiraz) bu itiraz sebepleri arasında yer almamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin, ileri sürdüğü itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. tarafından 20.03.2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz edildiğini, davacı tarafın itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davacı tarafın taleplerinin reddine, ilgili yerlere müzekkere yazılarak davacı şirket yetkilisine ait imza örneklerinin bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesinin talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz K A R A R Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan borca ve imzaya itiraza ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın kabulü ile takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminat, %10'u oranında para cezasınına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dava, İİK 170 uyarınca imzaya itiraz, İİK 169/a uyarınca zamanaşımı itirazı, senet bedelinde tahrifat iddiasına dayalı borca itiraz ve icra haciz tehdidi altında ödenen paranın iadesi davasıdır. İmzaya itiraz davası yönünden, Söke Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 04/01/2022 tarihli raporunda, davaya konu senet altındaki davacılar adına atfen atılı bulunan imzaların davacıların eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi genel mahkemede dava açıldığı gerekçesine dayalı olarak takibin durdurulmasına da karar veremez....