Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bir adet senede dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu vekilinin yargılama sırasında bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itiraz edilmesi nedeniyle takibin, İİK'nun 68. maddesindeki bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır...

    ya tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu ...'nın yargılama sırasında senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itiraz edilmesi nedeniyle takibin, İİK'nun 68. maddesindeki bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle borçlu ... hakkındaki istemin reddine, diğer borçlu ... yönünden ise itirazın asıl alacak yönünden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir....

      Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz D .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekten kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibinde imzaya, borca, takibe ve faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; yukarında belirtilen sebeplerle yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 4....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2022/323 ESAS - 2022/599 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 3....

        nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...

        kalmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davacıların imzaya itiraz ve borca itiraz davasının ayrı ayrı REDDİNE, Yasal şartları oluşmadığından davacılar aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesinin tekrarı ile mahkemece davacıların imzaya itiraz için açtıkları davanın esastan reddine karar verildiği, buna rağmen davacılar aleyhine para cezası ve inkar tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 169 ve 170 maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

        Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir." dolayısıyla davacının borca ve imzaya itiraz hakkı bulunmadığından zamanaşımı talebinin ise takip konusu alacak takip nedeniyle zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu