Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/87 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/12343 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Başakşehir'de bulunduğunu, borçlu görünen diğer iki kişinin adresinin Küçükçekmece'de olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Küçükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, asıl itiraz konusunun imzaya itiraza ilişkin olduğunu, senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, beyanla yetki itirazının kabulünü, borca ve imzaya itirazımızın kabulünü takibin iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2023 NUMARASI : 2021/562 ESAS 2023/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 Gaziantep icra dairesi dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, Ödeme emrinin müvekkiline 12.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, Takibe konu senet incelendiğinde senedin tahrif edildiği birden fazla kişi tarafından farklı zamanlarda doldurulduğu açıkça görüldüğünü, Senedin tanzim tarihinin 09.02.2012 olmasına rağmen 04.05.2021 tarihli vade verilmesi hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, Bu durum bile senedin zaman aşımına uğramaması için düzenleyen kişi dışındaki kimselerin senedi tahrif ettiğini açıkça gösterdiğini, Müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden taraftan senette belirtilen miktar kadar borcu hiçbir zaman bulunmadığını, Borcu bulunmakta ise bu...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1340 KARAR NO : 2021/1248 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2016/502 ESAS, 2019/224 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen borca ve imzaya itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
İcra müdürlüğünün yetkisine itirazın ne şekilde yapılacağı İİK'da düzenlenmediğinden İİK'nun 50. maddesinin HMK'nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı gözetilerek HMK'daki hükümler gözetilmelidir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....
İcra müdürlüğünün yetkisine itirazın ne şekilde yapılacağı İİK'da düzenlenmediğinden İİK'nun 50. maddesinin HMK'nun yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı gözetilerek HMK'daki hükümler gözetilmelidir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....
Sultan Çiftliği Şubesinin "TR 67 0001 0025 9369 9359 8950 03 IBAN numaralı hesabına ait 30.06.2019 keşide tarihli 0005779 Numaralı 92.000,00 TL miktarlı çeki mesnet alınarak başlatıldığını, icra takibinin, alacaklı tarafın alacak talebi ve ferilerinin tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, hukuka, kanuna ve usule aykırı olduğunu, müvekkillerinin karşı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, öncelikle müvekkilleri aleyhine yapılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığından usulsüz olduğunu, icra takibine konu edilen çek incelendiğinde görüleceği üzere düzenleme yerinin İstanbul olduğu gibi müvekkili şirketin ticaret sicil adreslerinin de Bakırköy/istanbul sınırları içerisinde olduğunu, bu hususlara rağmen icra takibinin İstanbul Anadolu icra dairelerinde açılmasının usule ve hukuka aykırı olduğunu, yetki itirazı sebebiyle icra takibinin durdurulmasına, sonrasında borca itirazın kabulüne, borç olmadığının tespitine, yapılan icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, haksız icra takibine...
, davalının imzaya itirazı mevcut ise de gerek sözleşmedeki gerekse de ödeme planındaki imzaların davalıya ait olduğunun açık olduğunu, gerekli görülmesi halinde davalının imza örnekleri toplanarak yapılacak imza incelemesi ile imzaya itirazın da yersiz olduğunun anlaşılacağını, davalının yetkiye itirazı mevcut ise de bu itirazın da takibe konu ticari kredi sözleşmelerinde yer alan yetki şartları gereğince yersiz ve kötü niyetli olduğunu, dava dışı asıl borçlu şirket kanuni ikametgahı İzmir olan bir şirket olup davalı şirket ortağının da şirket faaliyetlerini şirket gibi İzmir'de yürüttüğünü, davalı ile imzalanan kredi sözleşmesinde uyuşmazlıkların İzmir Mahkemelerinde halli hususunda yetki şartının da mevcut olduğunu, kefiller yönünden de yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığını, yetki itirazının haksız ve kötü niyetli olup yasal dayanağının olmadığını, yetki meselesinin ön inceleme aşamasında ön sorun olarak ele alınması ve mahkemenin yetkili...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....