Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece;"Davacının borca ve imzaya itirazının Reddine, Asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafın asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak, imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece, istemin kısmen reddi ile borçlu aleyhine inkar tazminatına ve para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....

    Bu durumda imzaya ve borca itiraz da beş günlük süresi içerisinde değildir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebeplerlerine bağlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılması ve borca veya imzaya itiraz edilmesi gerektiğini, icra takibi ödeme emrinin borçlu davacının kendisine 24.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın da 5 günlük süre olan 29.09.2021 tarihine kadar açılması gerekirken bu davanın 30.09.2021 tarihinde açıldığını, bu sebeple de süre aşımına uğramış olması nedeniyle açılan davanın reddini talep ettiklerini, davacının icra takibine imzaya değil borca itiraz ettiğini, imzaya itirazın "ayrıca ve açıkça" yapılması kanuni zorunluluk olduğunu, davacı tarafın, ödeme iddiasını kabul etmediklerini, zira davacı tarafın, iddia ettiği hususu İİK 169/A maddesinde geçen belgelerle ispat etmesi gerektiğini, açılan davanın reddine, davacı tarafın en az %20 tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      " gerekçesiyle "Davanın (yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın) süreden REDDİNE, Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/156 Esas sayılı dosyası üzerindeki TAKİBİN DEVAMINA, Usulsüz tebligata ilişkin memur işlemini şikayete yönelik yapılan itiraz hakkında Mahkememizin 2020/45 Esas sayılı dosyasına karar verilmekle, bu hususta Mahkememizce ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," şeklinde karar verilmiş karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İcra takibine konu yersiz ödemenin borçlusu, takip borçlusunun murisi olup, takip muteriz borçlu hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlu ise mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadığını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

        Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, faize itiraz, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın icra mahkemesine yapılması zorunludur. İcra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....

        Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5781 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından diğer borçlularla birlikte davacı borçlu keşideci şirket aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin 02.01.2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 07.01.2019 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz ederek, 7 günlük süre içerisinde takip dayanağı çekin tebligata eksiksiz eklenmediğine ilişkin şikayet yoluna başvurduğu, dosya içerisinde mevcut çek suretine göre çekin şekli unsurlarının tam olduğu görülmüştür. 1)Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde ve istinaf başvurusunda takip dayanağı çekin okunaklı ve eksiksiz biçimde tebligata eklenmediğini ileri sürmüştür....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/728 KARAR NO : 2021/1732 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRKLARELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/93 ESAS, 2020/197 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle , davalının 825 ada 7 parseldeki Karacaibrahim Mah....

        UYAP Entegrasyonu