Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz gibi değerlendirip borca itiraz yönünden hiçbir araştırma yapmadan hüküm kurduğunu, dosya kapsamında taraflarınca davalıya suç duyurusunda bulunulmuş olup T.C....

Mevcut delil durumu, yeterli ve kanaat verici bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı hükme esas alınmış, takip durdurulmadığı için icra inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmemiş, davacıların imzaya yapmış oldukları itirazın reddine karar verilmiştir. Davacının borca itiraz sebepleri de esasen imzaya itiraz sebebine bağlıdır. Dava dilekçesinde senetteki imzaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile borca itiraz edilmiştir, ayrı bir borca itiraz sebebi ileri sürülmemiştir. İİK'nın 169/a maddesine göre borçlu, borcunun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamalıdır. Davacı taraf bu nitelikte bir belge dosyaya sunamamıştır. Bu nedenle davacıların borca itiraz sebepleri de yerinde görülmemiştir..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı borçlu şirketi 30/12/2015 tarihinden bu yana Şükriye Bilgiç'in münferiden temsile yetkili olduğu tartışmasızdır. Bilirkişi Ali Çoban tarafından düzenlenen rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlenmiş olup, kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşılmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten 15.896,88 TL fatura karşılığı mal aldığını ve alınan mal karşılığı kambiyo senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde imzaya itiraz edildiğini, bunun üzerine aynı borç için ilamsız icra takibi yapıldığını ve davacının borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sonucu itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleşerek davacının bono bedeli kadar müvekkiline borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, salt bu durumun dahi davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının bono bedeli kadar borcu olduğunu bilmesine rağmen önce imzaya sonrasında yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davacının müvekkiline bono miktarı kadar borcu olduğundan icra takibi sebebiyle zarara uğradığından bahsedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2019/641 ESAS - 2019/1119 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz ( İmzaya veBorca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraz ettiğini, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek, takibin iptaline, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....

      Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda, akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. (eski 73.) maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgâhı "..." davacının ikametgâhı ise "...." dadır. Davalı yetki itirazında kendi ikametgâhına göre yetkili mahkemenin "..." adresi olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda; uyuşmazlığın, süresinde yapılan yetki itirazı üzerine, verilen yetkisizlik kararının da temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmakla, ... 36. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        na ait olup olmadığının tespiti yönünde, imza incelemesi yapılmak suretiyle, yine borca ve fer'ilerine yönelik itirazlarının ise İİK'nun 169/a maddesine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak borçluların yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının reddine, takip durdurulduğu gerekçesi ile İ.İ.K. 169/A-6 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 sinden aşağı olmayan 760.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 170/b maddesi delaletiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 67/3. maddesinde; "İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötüniyetin sübutuna bağlıdır" hükmü yer almaktadır....

          UYAP Entegrasyonu