Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile kambiyo takiplerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı adresinin Tepealtı mahallesi Coşkun sokak no:87/1 Yenimahalle/ANKARA olduğunu, Didim icra dairesinin yetkisiz olduğunu, takibin Ankara İcra Dairelerinde açılması gerektiğini, yetkiye itiraz ettiklerini, davaya konu çekteki imzayı kabul etmediklerini, borca ve imzaya itiraz ettiklerini belirterek İzmir İcra Dairesinin yetkisizliğine, borca,imzaya ve takibe itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, karşı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...

göre yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayet ve borca itirazın(mirasın reddine dayalı) HMK'nın 114/1- ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan Usulden Reddine, İmzaya ve borca itirazın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borca itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borca itirazı düzenleyen İİK'nun 169/a-1 maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....

Buna göre, imzaya itiraz istemi reddedilmiş olmakla mahkemece davacı borçlunun, takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek para cezası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının re'sen kaldırılmasına, davacı tarafından açılan imzaya ve borca itirazının reddine, takip konusu olan 40.000,00- TL'nin %10'u olan 4.000,00- TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar vermek gerekmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından davacıya karşı takip başlatıldığı, takip dayanağının çek olduğu, takibin genel haciz yoluyla takip olduğu, davacının takibe dayanak senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzanın şirket yetkilisine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/536 ESAS - 2022/392 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün 2021/11932 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başladığını, senetlerin üzerindeki imzaların şahsına ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 01/11/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07/01/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 88.971,00 TL kira ve 10.673,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklı taraf ile aralarında imzalanmış herhangi bir kira akdi bulunmadığını, bu sebeple dosya alacaklısına kiradan doğmuş borçlarının bulunmadığını, borcun tamamına itiraz ettiklerini, ....’nin kiracısı olduklarını belirterek açıkça imzaya ve borca itiraz etmiştir....

    İİK'nun 68/1. maddesine göre; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” Somut olayda borçlunun, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, "takip dosyası içerisinde takip dayanağı herhangi bir belgeye rastlanmadığını" belirterek borca itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde de "tarafına dayanak belge gönderilmediğinden imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğunu" beyan ettiği görülmektedir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi... Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul)....

      UYAP Entegrasyonu