WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

EK KARAR: Mahkemece; 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerindeki mahkemeden (HMK.10.md) ve bonada yetkili mahkeme gösterilmişse ve şartları mevcutsa bonoda yetkili olarak gösterilen mahkemeden (HMK 17.md) talep edilebileceği, bonoda düzenleyen olarak görünen borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil dosyaya sunulmadığı buna göre bonoda yer alan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, bonoda yer alan tanzim yerine ve borçlunun yerleşim yeri adresine göre İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle haklı yetki itirazının kabulü ile itiraz eden aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran alacaklı vekili; müvekkili şirket ile ...Ticaret Anonim Şirketi ile 3 adet taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelere ...'...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, bilirkişi raporunda farklılıklardan bahsedilmiş ise de, kesin bir sonuca ulaşılamadığını, davacının imza örnekleri ile senetteki imza arasında benzerlikler olduğu ilk bakışta anlaşılabilecekken, raporda bu durumdan bahsedilmediğini ve kesin bir kanaate varılamadığını, kesin kanaat içermeyen rapora itibar edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunun objektif ve bilimsel anlamda bir rapor olarak değerlendirilemeyeceğini, bilirkişi raporunun ihtimale dayalı düzenlendiğini, davacının mukayese imzaları ile senetteki imza arasında başlangıç ve bitiş kısmında benzerlikler olduğunun ilk bakışta anlaşılabildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....

    nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir İncelenen dava dosyasında ticaret sicil müdürlüğünden çekin keşide tarihi itibarıyla davacı şirket yetkililerini gösterir kayıtların celbedildiği, ticaret sicil gazetelerinin de dosyada yer aldığı görüldüğünden ticaret sicil kayıtları celbedilmeden karar verildiği iddiasına itibar edilmemiştir. 22/11/2017 tarih ve 9457 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına çekin keşide edildiği tarihte davacı şirketin Bülent ve Orhan Ertakuş’un müşterek imzaları ile temsil edildiği, davalı tarafın çekin düzenlendiği veya ciro edildiği tarihte davacı şirketin tek imza ile temsil edildiği yönünde iddiası bulunmadığı gibi anılan tarihlerde şirketin tek imza ile temsil edildiğini gösteren vekaletname veya imza sirküleri sunamadığı, çekin ileri tarihli düzenlendiğinin iddia ve ispat edilmediği, daha önce tek imza ile verilen çeklerin itirazsız ödenmesinin davacının itiraz etmesini engellemeyeceği, takibin hamil tarafından keşideci...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının reddine, borca itirazın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davacı borçlu şirketin 02.07.2021 tarihi öncesinde münferit imza ile temsil edildiği anlaşılmıştır. Davalı alacaklı vekili tarafından çekin ileri tarihli düzenlendiği ileri sürülmüşür. Çekin ileri tarihli düzenlendiği ancak tarafların müşterek imzasını taşıyan bir belgeyle kanıtlanması halinde kabul edilir....

    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....

      Davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunmuştur. İcra Müdürlüğüne sunulan yetki itirazı konusunda mahkemece öncelikli olarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. İcra dairesinin yetkili olması itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan mahkemece bu itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı taraf istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin borca itirazlarını dikkate almadan karar verdiğini beyan etmişse de, yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

        ve ... tarihli genel kredi sözleşmelerindeki kefaletten kaynaklı olarak dava dışı ... ' nın kullanmış olduğu kredinin ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik davalı kefil aleyhine kefaletten kaynaklı olarak icra takibi başlatılmış, davalının icra takibinde borca ve imzaya itirazı nedeniyle takibin durması üzerine işbu itirazın iptali davası açılmış, davalı yanca yargılama sırasında da imza ve sözleşmelerdeki yazılara itiraz edilmesine karşın bu konuda herhangi bir inceleme yapılmaksızın bankacı bilirkişiden rapor alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının imza ve yazılara itirazı yönünden herhangi bir değerlendirme bulunmadığı gibi mahkemece davalının bu itirazlarının değerlendirilmesi bakımından grafolog bilirkişiden rapor alınması uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli ölçüde bir delil niteliğindedir....

          İcra Müdürlüğünün 2020/4771 esas sayılı icra dosyasıyla müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takip dayanağı bonoların altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle bonolardaki imzalara açıkça itiraz ettiklerini, imzaların taklit olduğunu, bilirkişi incelemesi ile bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin dava konusu bonolar ile ilgili olarak davalı alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisi ve alışverişi olmayıp herhangi bir borcunun da bulunmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne takibin durdurulmasına ve iptaline, müvekkili lehine %20 tazminata ve davalının %10 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Noterliği'nce düzenlenen 11/01/2013 tarih ve 491 yevmiye nolu vekaletnamede “...gerektiğinde dilediği özel ve tüzel kurum ve kuruluşlar namına dilediği bedel ve zamanlarda çek ve senet doldurmaya,kesmeye, senet ve çeklere imza atma...” yetkisi verildiği, buna göre; adı geçen kişiye kambiyo senedi tanzimine (bu arada bono düzenlemeye) yetki verildiği görülmektedir. Bu nedenle anılan vekaletnameye dayalı olarak tayin edilen vekil tarafından düzenlenen bonodan dolayı borçlu şirket açısından sorumluluk doğar. Borçlu şirket vekilinin itirazı, takibe konu bonoda şirkete atfen atılı bulunan imzalayan kişinin şirket yetkilisi olmadığı yönünde olup bu itiraz İİK'nun 169. maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğinde olup aynı Kanunun 169/a-6. maddesi uyarınca takip muvakkaten durdurulmuş ise borca itirazın reddi halinde, alacaklının talebi üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere borçlunun inkar tazminatı ile sorumlu tutulacağı hükmüne yer verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu