Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;Davanın kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir. İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraz olduğu, davacı beyanlarında müvekkilini çift imza ile temsil edildiğini, ancak çekte tek imza bulunduğunu, tek imza ile müvekkili şirketin borçlanamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiş, şirketin yetkili temsilcilerin müşterek imzası ile temsil edilmesine rağmen, senetlerde tek imza bulunduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir ve İİK'nun 169/a maddesi gereğince inceleme yapılır. (Yargıtay 12....

Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Ahmet ALBAYRAK Üye 40938 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...

- K A R A R - Dava, kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibinde imzaya ve borca karşı yapılan itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı borçlu her ne kadar imza itirazında bulunmuş ise de, davalı borçlu adına çıkarılan ve usulüne uygun tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya gelmeyip imza örneklerini de vermeyerek sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş sayılacağı, borca itiraz yönünden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda da davalı borçlunun borca ve faize itirazında kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 9.929,73 TL. asıl alacak, 858,65 TL. işlemiş faiz ve 42,93 TL. BSMV olmak üzere toplam 10.831,31 TL. üzerinden iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/593 ESAS 2021/883 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip konusu senede istinaden 80.000 TL değil 5.000 TL borcunun bulunduğunu, davalıya güvenerek boş olarak imzaladığı senedin sonradan doldurulduğunu, 5.000 TL’yi de ödediğini belirterek borca itiraz etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının borca itirazını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

    şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, esasen alacaklı ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamakla beraber aynı vekil eliyle farklı kişiler adına müvekkilim aleyhine sahte evraklarla icra takipleri başlatılarak mağduriyet yaratılmakta olduğunu, borca ve imzaya yaptıkları itiraz nedeniyle müvekkilinin şirket aleyhine haciz uygulanması iş hayatında sıkıntılara neden olacağından takibin tedbiren durulması gerekmekte olduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170. maddesi hükmü gereği müvekkilinin adına yapmış olduğumuz imzaya ve borca itirazımızın kabulü ile başlatılan icra takibinin durdurulması ve iptali için iş bu davayı açmak zorunluluğu tarafımızca hâsıl olduğunu, alacaklı tarafından Harran İcra Dairesi’nin 2020/183 E. dosya numarası ile takibe konulan bonoda müvekkilim şirkete atfedilen imza müvekkil şirket yetkilisine ait olmamasından dolayı borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, karar verilmesini...

    İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı borca itiraz niteliğindedir. İİK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası ile aynı Kanun’un 169. maddesi gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlu, borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirerek icra mahkemesinden itirazının kabul edilmesine karar verilmesini isteyebilir. Borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı gibi itirazlar borca itiraz niteliğindedir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 783). İİK’nın 169/a maddesinin 5. fıkrası uyarınca itirazın kabulü kararı ile takip durur. 13. Bu aşamada belirtmek gerekir ki takibe dayanak bononun borçlusunun tüzel kişi olması hâlinde, yetki belgesinde tüzel kişiyi temsile yetkili şahısların bonoyu imzalamış olmasına ve usulünce kaşe basılmış olmasına dikkat edilmelidir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ayvalık İcra Müdürlüğü’nün 2017/11135 Esas sayılı icra takibi ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin muhtara 20.12.2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, süresi imzaya, borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu senetteki imzayı müvekkilinin incelediğini, senetteki imzanın müvekkili T1 ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan celbini talep ettiklerini, imza örnekleri geldiğinde icra takibine konu senetteki imza ile karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın tarafına ait olmadığının çok net anlaşılacağını, müvekkiline ait olmayan bu takibe dayanak bono da ki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini talep ettiklerini, ayrıca bononun kambiyo vasfında...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İCRA HUKUK) TARİHİ : 06/01/2021 NUMARASI : 2020/34 ESAS, 2021/2 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; imzaladığı senedi kendisinin şahit olarak imzaladığını, kendisinin borçlu olmadığını, borcu kabul etmediğini, asıl borçluların Yaşar Karakuş ve Yusuf Karakuş olduğunu, bu kişilerden tahsil edilmesi gerektiğini, bu nedenle takibin iptalini talep ettiği, dava sonuçlanana kadar takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " Dava İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) davasına ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

        UYAP Entegrasyonu