Davalının binası, imar uygulamasından önce inşa edilmiştir. 3194 sayılı İmar Yasası'nın, arazi ve arsa düzenlemesine ilişkin 18/9 maddesi ile imar uygulaması sonucunda binası başka kişilere tahsis ve tescil edilen parselde kalan yapı sahiplerinin yapılarına ilişkin kullanım hakları korunmuştur. b) Yasal düzenlemeyi bu şekilde belirledikten sonra yargısal inançlara da bakmak gerekir. 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca şuyulandırma sonucunda oluşan parsele elatma halinde muhdesat bedeli ödenmeksizin men, kal ve ecrimisil istenilemez. (1, 2, 3) Ayrıca İmar Kanunu'nun 18. maddesine göre üzerinde bina bulunan hisseli parsellerde şuyulandırma zemine ait olup, ortaklığın giderilmesinde bina bedeli ayrıca dikkate alınır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2018 NUMARASI : 2016/49 Esas - 2018/453 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 773 ada 100 parsel sayılı taşınmazda davalı idare tarafından imar uygulaması yapılmış olduğunu beyan ederek, taşınmaza takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; taşınmazın imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen kısmı için takdir edilen bedelinin 163.897,91- TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafından tebligat yapılmadığı bahsi ile dava açılmış ise de imar uygulamasından kaynaklı bedel listelerine istinaden hak sahiplerine ödemelerin yapılarak tapuda devir işlemleri de tamamlandığını, davacının bütün işlemlerden haberdar olduğunu, davacının bedeli almasına rağmen yaklaşık 30 yıl sonra işlemden haberdar olmadıklarından bahisler dava açtığını ancak hak düşürücü süreyi aşmış olduğunu, süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, ayrıca taşınmazlara yeniden bedel takdir edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile söz konusu taleplerini 173.670,32 TL artırarak 176.170,32 TL'ye yükselttiklerini beyan etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2013/651 Esas - 2018/522 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Mahallesi, 1684 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 75.408,81- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir....
Borçlar Kanununun 42. maddeleri uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi önleyecek biçimde en uygun şekilde tayin ve takdir edilerek önceden ödenen bedel var ise mahsup edilmek suretiyle arsa sahibine ödenmek üzere depo ettirilmelidir. Somut olayda : Dosya kapsamından taraflara ait taşınmazın evveliyatının 6781 parsel numarası ile bir bütün olduğu, 8.8.1990 tarihinde yapılan imar uygulaması neticesinde 666 ada 2 ve 3 sayılı imar parsellerinin oluştuğu, imar uygulamasından önce davalı-davacı ...’e ait 97.00 metrekareden ibaret tek katlı bir bina bulunduğu, bu binanın inşaat izninin 18.9.1988 tarihinde, yapı kullanma izninin ise 19.6.1991 tarihinde alındığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 05.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulamasından kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 3861 parsel sayılı taşınmazın yapılan imar uygulaması neticesinde davalı adına tapuya tescil edildiğini, tapu kütüğünün 3859 nolu sahifesinde taşınmazın 30920/63209 payının ... adına, 32289/63209 payının ise ... adına kayıtlı olduğunu, yapılan imar uygulaması neticesinde ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı- karşı davacının sözleşmeden sonra işlem yapmadığı gibi, imar değişikliği nedeniyle işin yapılmayacağını davacılara bildirmemesi sebebiyle kusurlu olduğu, imar uygulamasından kaynaklı gecikmede davacılara yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, davalı- karşı davacının malzeme stokladığının ispat edilemediği, sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğinden yoksun kaldığı kârı talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı- karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2013/19-2013/569 Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davalıya ait binanın bir kısmı ile diğer muhtesatların kayden paydaşı oldukları 12762 ada 11 parsel sayılı taşınmazda bulunduğunu, davalının muhtesatları imar uygulamasından sonra yaptığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir.Davalı, yapının imar uygulamasından önce yapıldığını, muhtesat bedelinin ödenmesi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının taşınmaza bina yapmak, ağaç dikmek suretiyle elattığı, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinden de yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..................'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulamasından kaynaklanan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulamasından kaynaklanan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Bilirkişi kurulu raporunun denetlemeye elverişli olabilmesi için, a-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar durumları, b-Bilirkişi kurulunca emsal olarak değerlendirmeye alınan taşınmazların satış akit tabloları, c-Her iki taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle emlak metrekare rayiç değerleri, d-Taşınmazların konumlarını (kamu kurumlarına olan mesafe, cadde -sokak, alışveriş merkezleri vb.) gösterir fotoğraf, uydu vb. görüntüleri, Dosyaya getirtilerek, hazırlanan rapor bu kriterlere uygun olarak denetlenmelidir. İmar uygulamasından kaynaklanan bedel artırım davalarında esasa en etkili delil usul ve yasaya uygun olarak alınmış bilirkişi kurulu raporudur....