"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığı ile birleşen ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan artırılması davasından dolayı yargılama sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... vekili ve ... vekili ve bir kısım davalılar yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek bedelinin tahsili ile birleşen dosyada bu ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile birleşen doyadaki davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İMAR UYGULAMASI İLE TESİS EDİLEN İPOTEK BEDELİNİN ARTIRILMASI Dava, imar uygulaması ile tesis edilen ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....
Mahkemece; davanın kabulüne, güncellenmiş ipotek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmesine dair verilen ilk kararın davalılarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.02.2018 tarih 2015/8181 E.-2018/880 K. sayılı ilamı ile “...davacıya ait 4508 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 02.07.1991 tarihli 2202 yevmiye nolu 900.000.00 TL bedelli ... lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi ...'ın taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından, Davalı idare tarafından ipotek bedelinin ödendiği iddiası da araştırılarak, ödemeye ilişkin belge sunulması halinde ödeme tarihi esas alınarak, aksi takdirde taşınmazın dava tarihindeki değerini belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiği gibi, harç ve vekalet ücretinin de nisbi olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLGİLİ MEVZUAT: Islah imar planının uygulama araçlarından birini oluşturan parselasyon işlemi açısından, 2981 sayılı Yasanın "Tapu verme" başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin c) fıkrasında "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2012/280 Esas - 2019/366 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Bulgurlu Mahallesi, 1119 ada 23 parsel ve 1108 ada 140 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir....
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava; imar uygulamasından doğan ipotek bedelinin arttırılması talebine ilişkindir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1- Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Alınan rapor karar vermeye elverişli değildir.Şöyle ki; Arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken emsal olarak değerlendirmeye alınan taşınmazların özel amaçlı olmaması, dava konusu taşınmazla benzer yüzölçümlü, mümkün olduğu kadar aynı mahalle ve satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve yakın zamanda olması gerekir....
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde; imar uygulaması sırasında davacılar murisine ait 123,00 m2 yere karşılık davalılar murisine ait 2696 ada 4 parsel üzerine 18/12/1992 tarihinde ipotek şerhi konulduğu, ancak ipotek bedeli tahsil edildiğinden ipoteğin fek edilmesinde sakınca kalmadığına dair İzmit Belediye Başkanlığının 07/06/1993 tarihli yazısına istinaden 23/05/1995 tarihinde taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin terkin edildiği anlaşılmıştır....