İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2019/1076 E. 2020/328 K. DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul 1....
İncelemeye konu olayda, davalı alacaklının usulsüz tebligat şikayeti davasında tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek davaya karşı koyduğu ve yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Davacı tarafın, yetkiye ve borca itirazı yönünden verilen karara karşı da istinaf istemi bulunmaktadır. Yetkiye ve borca itirazın, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacaktır....
Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......
İcra Dairesinin 2020/6303 E, sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebligatının TK 35'e göre tebliğ edildiğini, yapılan tebligatta icra dairesinin mührünün üzerinde imza bulunmadığını, paraf atıldığını ve parafın kimin tarafından atıldığının belli olmadığını, tebligat parçasında tebligatı çıkaran merciinin adresinin de yazılmadığını, ödeme emrinden müvekkili Aydın Öner yönünden borca itiraz ettiklerinde haberdar olduklarını, takibin devam ettiğini, itirazın süresinde olmadığını ise 30 Ekimde yapılan araç haczinde öğrendiklerini, dolayısıyla davalının yanlış ve haksız olarak müvekkiline karşı icra takibi başlattığını ve usulsüz tebligat yapıldığını belirterek davanın kabulü ile İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nün 2020/6303 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan usulsüz tebligatın iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İzmir 10....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 9 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte derdestlik ve borca itiraz ettiği, mahkemece, itiraz ve şikayetin ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen...
Diğer yandan, borçlunun aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emri tebligatlarının ve mirasçılara gönderilen muhtıraların usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesini ve takip işlemleri ile ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince; şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, borçluların istinaf yoluna başvurmaları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlu ... .....A.Ş'nin istinaf başvurusunun...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/961 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinde müvekkiline gönderilen ödeme emirlerinin müvekkili İngiltere'de iken hiç yaşamadığı bir adrese sözde tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, ilk ödeme emrinin Çarşı Cad., No:188, Fethiye adresine gönderildiğini ve 21/02/2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiğini, Tapu Sicil Müdürlüğünden bildirilen Akdeniz Mah., Yunus Emre Caddesi, 5/32 Belek/ Antalya adresine iki kez tebligat gönderildiğini, 11/08/2014 ve 13/08/2014 tarihlerinde adresin yetersiz olduğu belirtilerek iade edildiğini, aynı Antalya adresine Teb. K.'...
Elektronik Posta Daire Başkanlığı cevabi yazısı ile davacı şirketin elektronik tebligat adresinin 08/01/2020 tarihinde aktif hale getirilerek kullanıma açıldığı, şikayetçinin tüzel kişiliğe sahip anonim şirket olduğu ve ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihi olan 29/04/2022 tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğunun anlaşıldığı, Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2022/12669 esas sayılı dosyasında davalı-borçlu hakkında yapılan icra takibinde 65.884,00 USD alacak yönünden resen takibin iptaline, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile davacı borçluya 29/04/2022 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermiştir....