WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece davanın niteliğinin icra memur işleminin şikayeti mi yoksa usulsüz tebligata ilişkin mi olduğu net olarak belirlenmeksizin hüküm kurulduğunu, PTT'nin adli tebligatlarını yerinde getirmekte tekel niteliğinde olduğunu ve bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğunu, dava dosyasında kendilerinin taraf olarak gösterildiğini ancak herhangi bir kusurlarının olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflarına yükletilmesinin Anayasa ve hukuka aykırı olduğunu, mevcut duruma PTT görevlisinin keyfi ve usulsüz işleminin sebep olduğunu belirterek, bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; ilamsız takipte ödeme emrine ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetine ve borca itiraza ilişkindir....

dosyada gönderilen tebligatlar davacı müvekkilleri için yok hükmünde olduğunu, bir diğer ifadeyle anlatmak gerekirse; davacı müvekkillerine tebligat yapılmadığından ve haberdar da olunmadığından müvekkilleri adına yapılan itiraz taraflarınca henüz tebligat gönderilmeden yapılmış bir itiraz gibi olduğunu, ve bu itirazdan sonra müvekkillerine bir başka ödeme emri ihtiva eden tebligat da gönderilmediğinden sadece icra dosyasına itiraz etmekle yetinmesi gereken müvekkillerinden "bir de icra hukuk mahkemesine usülsüz tebliğ şikayetinde" bulunulmasını beklemenin hatalı olduğunu, aksi halde tüm icra takiplerine önce itiraz edip "dosyada belki usulsüz tebligat da olduğunu , bir de usulsüz tebliğ şikayetinde bulunayım" davranışı beklemek esas kabul edilir ki ilamsız takiplerin niteliği ve sonuçları dikkate alındığında bu sorumluluk vatandaşa yüklenemeyeceğini, bu esasen usul ekonomisi ilkesine de aykırı olduğunu, borçlunun yapması gereken tek şey süresinde icra dosyasına itiraz etmekten ibaret...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, aleyhinde yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde kendisine tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, tebligattan 15.01.2015 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine usulsüz tebligatın iptali istemi ile başvurduğu, mahkemece, borçlunun tebligat adresinden tebliğ tarihinden önce taşındığıı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

    Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebliğ şikayeti ve sair itirazları yanında taraflarına gönderilen ödeme emrinde ödemenin yapılacağı banka hesap bilgilerinin gösterilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, borçlu tarafından, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin l.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı yasanın aynı maddesinin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

    Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru, ilamsız icra yolu ile yapılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti niteliğindedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu vekili av T2 tarafından takip dosyasına 07/10/2019 tarihinde vekaletname sunarak itiraz dilekçesi verildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihini öğrenme tarihi olan 07/10/2019 tarihine göre Mahkemeye 16/12/2019 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

        İcra Müdürlüğünün 2017/37861Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin dayanağı Örnek 7 No.lu İlamsız Ödeme emri davalı müvekkilinin yasal tebligat adresine usulüne göre yapılmadığını belirterek Şikayetin Kabulü ile Takip dayanağı İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2017/37862Esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dava usulsüz tebligat şikayetidir. İcra dosyasının incelenmesinde şikayetçi vekilinin 06.09.2018 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu görülmüştür. İş bu şikayet davası ise 19.04.2019 tarihinde açılmıştır....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ve ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4203 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinde belirtilen adrese çıkartılan ilk tebligatın 20/04/2021 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine davacının mernis adresine çıkarılan tebligatın 24/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 16/06/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, bu itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır....

        Fatsa İcra Müdürlüğünün 2022/3031 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; Alacaklısının T4 borçlusunun T1 olduğu, 20.000,00TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 01/06/2022 tarihinde Tebligat Kanunun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edildiği görülmüştür. Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında Fatsa İcra Müdürlüğü 2022/3031 Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin, Tebligat Kanunun 21/2 maddesi uyarınca mernis şerhli olarak hazırlanan tebligat ile ''Şahintepe Mah. 641.Sk. No:4/15 Mamak/ANKARA'' adresine gönderildiği ve 21/2 madde uyarınca Şahintepe Mahallesi Muhtarlığına teslim edildiğini, Uyap adres sorgu ekranında yapılan sorgulamaya göre davacı borçlunun tebliğ tarihindeki mernis adresinin "Fatih Mah. Dispanser Cad....

        UYAP Entegrasyonu