DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının ödeme emrine yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, karar verilmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde, sair şikayetlerin yanı sıra, süresiz şikayet konusu olduğunu ileri sürdüğü ödeme emrinde alacaklı ve borçlu sıfatlarının birlikte yer aldığı müvekkilinin hem alacaklı hemde borçlu olarak gösterildiği şeklinde şikayeti de mevcut olup, mahkemece şikayetin bu talep bakımından da süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin 29/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle buna bağlı olarak davacının takibinin durdurulmasına yönelik talebinin dava konusu icra takibinin ilamsız icra takibi olması nedeniyle mahkemenin görev alanına girmediğinden mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği nedeniyle reddi kararı isabetsizdir....
Somut olayda, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat şikayetine ilişkin değerlendirmede bulunulmuş ve bu talep hakkında gerekçe oluşturulmuş, davacının İİK'nın 58. maddesi kapsamında yabancı para alacağının Türk Lirası kuru ve faizin başlangıcı yönündeki şikayeti yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu talep hakkında gerekçe içermediği ve hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde cevap dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten davada davalıya atfedilecek kusur olmamasına rağmen davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2021/14517 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 65.800,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 07/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/01/2022 tarihinde itirazlarını sunduğu, 27/01/2022 tarihinde itirazın süresi içinde olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün . 2019/13278 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin davacının COVİD-19 sebebi ile kız kardeşinde kaldığı 16/03/2020 tarihinde usulsüz olarak Tebligat Kanunu 21. maddesine göre tebliği edildiği, tebligat şerhinde "komşusunun işe gittiği" beyanının yer almakta ise de davacının o tarihlerde home ofis olarak kız kardeşinin evinden çalıştığını, davacının icra takibinden ve gayrimenkulü üzerindeki hacizden 17/07/2020 tarihinde tapu dairesinde işlem yapmak üzere başvurduğunda haberdar olduğunu, takibin davacı ile davalı taraf arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklandığını, ancak davacının borcu bulunmadığını, takibin asıl alacak ve ferileri de dahil olmak üzere tamamına itiraz edildiğini belirterek, gecikmiş itiraz istemlerinin kabulü ile itirazın süresinde yapılarak takibin durdurulduğuna, usulsüz ödeme emri tebligatının iptaline karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nun 16,21 ve TK'nun 24.maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebliğ şikayeti davasıdır....
Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/10142 esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısı-davalı tarafından takip borçlusu-davacıya karşı 20/08/2021 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış olup ilk tebligatın iade dönmesi üzerine örnek no 10 ödeme emri 10/09/2021 tarihinde davacıya TK 21/2'ye göre tebliğ edilmiştir. Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.)...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2021 NUMARASI : 2020/355 ESAS - 2021/377 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 15.09.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, haberdar olunan tarihe göre takip kesinleşmediğinden haciz ve diğer tüm işlemlerin geçersiz olduğunu, müvekkilinin takibe konu borçla bir ilgisi olmayıp borcunun bulunmadığını, icra müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki taleplerinin reddine dair 22.09.2020 tarihli kararının hatalı olduğunu öne sürerek icra müdürlüğünün...