Sayılı emsal içtihadında özetle;"Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir.Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun mükerrer takibe ilişkin isteminin belirtilen nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü isabetsizdir." denilmiştir. Yine Y.12.HD.nin 2015/30242 E. 2016/6941 K....
Somut olayda, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, davacı borçlu tarafın açmış olduğu iş bu davada alacaklı asile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle, vekil yokluğunda yargılamaya devamla hüküm tesisi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Maddesi gereği takipten sonraki zamanaşımı itirazı ve İİK 33/a maddesi gereği icranın geri bırakılmasını talebi de" içerdiğini, bu itiraz ve taleplerinin ön inceleme tutanağına yazılmadığını, gerekçeli kararda sadece usulsüz tebligat, yetki ve takip öncesi zamanaşımı itirazlarının olduğu yazıldığını ve bu itirazlarının süre yönünden red edildiğini, ilk derece mahkemesinin takipten sonraki zamanaşımı itirazımızı görmemesi, okumaması, incelememesi ve bu yönde yargılama yapmaması ve karar vermemesinin usulsüz olduğunu, dava konusu takip dosyası, icra müdürlüğü tarafından 09.07.2014 tarihinde takipsizlikle işlemden kaldırıldığını ve 26.01.2018 tarihinde yenilendiğini, aradan geçen 3 yıl 6 ay boyunca dosyada işlem yapılmadığını ve işbu senet TTK 778/H ve TTK 749. maddesi gereği zamanaşımına uğradığını, davalı alacaklı her ne kadar müvekkil aleyhine haksız yere borçlu olmadığı ve takipten önce de zamanaşımına uğramış olan senede dayalı icra takibi başlatmış ise de; işbu haksız icra takibinde...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının ıttıla tarihinin 27/07/2021 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Süresinde yapılmış itiraz var ise; takibin türüne göre borca itiraz İcra Müdürlüğünce değerlendirileceğinden bu hususta mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte ele alınarak yapılan değerlendirmeye göre; Davacı 07/06/2021 havale tarihli dava dilekçesi ile, davalının kendisine Kocaali İcra Dairesi'nin 2021/79 esası ile icra takibi başlattığını ancak davalıya hiç bir borcu olmadığını, bu sebeple takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi ise ilamsız icra takibinde itirazın icra dairesine yapılması gerekmesi sebebiyle görevsiz olduğundan bahisle itirazın reddine karar vermiştir. Somut davada ilamsız icra takibi mevcuttur. Davacı T1 Kaya borca itirazını icra mahkemesine yapmıştır. İİK'nun 62. maddesi uyarınca, ilamsız icra takibinde her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazları hukuki sonuç doğurmaz....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçluların usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçluların yasal süresinden sonra istinaf talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, karara karşı borçluların temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür. İİK’nun 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresi, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gündür....
İcra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 149. maddesi, "icra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir." hükmünü içermektedir. Anılan maddede icra emriyle birlikte dayanak belgenin borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve icra emri iptal istemi yerinde görülmemiştir. Hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 150/ı maddesine göre; "hesap özetinin noter marifeti ile borçluya gönderildiğine dair noterden tasdikli bir örneği icra müdürlüğüne ibraz edildiği takdirde" borçluya icra emri tebliğ edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2019/168 E, 2019/126 K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :'Müvekkil aleyhine Şanlıurfa 1....
İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....