Yine davacı taraf ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle borca itirazlarını mahkememize bildirmiş ise de, ilamsız takipte bora itirazların icra dairesine bildirilmesi gerektiği, zaten borçlu tarafça icra dairesine borca itiraz dilekçesinin sunulduğu ve bu konuda icra dosyasında icra müdürlüğünce verilmiş bir kararın bulunmadığı, ve ayrıca mahkememize yapılan itirazın hukuki bir sonuç doğurmaması nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin KABULÜ ile, İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2019/41186 esas sayılı dosyasında şikayetçi borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünün tespitine, tebliğ tarihinin 27/10/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, Borca itirazın ilamsız takipte icra dairesine yapılması gerektiğinden REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2022/251ESAS- 2022/460 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 28/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/24693 Esas sayılı icra dosyasında hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin 29.03.2022 tarihinde yaşlı ve Parkinson hastalığı bulunan annesi Mümine Malkoç'a tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasının sunulduğunu, hakkında başlatılmış olan icra takibinden E-devlet üzerinden yeni haberdar olduğunu, haksız ve yersiz icra takibine itirazda bulunamadığını, takibin kesinleştiğini, alacaklı tarafından başlatılmış olan takibe konu borcun tarafına ait olmadığından borca itiraz ettiğini, icra takibinde belirtilmiş olan miktarın Atheer Frayyeh isimli Türk vatandaşı olmayan kişinin tedavi masraflarına ilişkin olduğunu...
Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasında müvekkil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidilmiş, müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan takip kesinleştirilmiştir. Müvekkil bu durumdan 22.12.2022 tarihinde haricen haberdar olmuş, aynı gün icra dairesine müracaat ederek itirazda bulunmuştur. Söz konusu icra takibinin başlatıldığı tarihlerde müvekkil cezaevinde tutuklu olduğundan kendisine ulaşan bir tebligat olmamıştır. Dosyayı UYAP’tan incelediğimizde de herhangi bir tebliğ mazbatasına ulaşamadık. Eğer dosyada bir tebliğ işlemi varsa dahi usulsüz olup müvekkilin söz konusu icra takibinden haberdar olduğu 22.12.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerekmektedir. İcra müdürlüğüne verilen dilekçenin üzerinden 6 gün geçmesine rağmen müdürlükçe dosyada herhangi bir işlem yapılmamış, hacizler kaldırılmadığı gibi itiraz hakkında da olumlu bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu vekilinin, borçluya çıkarılan tebligatların usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra müdürlüğüne yaptığı başvurusu üzerine talebin reddine ilişkin müdürlük kararının iptali ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, kıymet taktir raporlarının tebliğ edildiği...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/45398 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, alacaklı tarafın icra dosyası düşen ve zamanaşımına uğrayan alacak ile ilgili tekrar takibe geçtiğini, asıl alacak bakımından 6 sıfır silinmeden esas takibe geçildiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini ve usulsüz olarak muhtara bırakıldığını, postacının haber kağıdı bırakmadığını, komşulara da haber vermediğini, takipten 23/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin babasını sürekli hastaneye götürdüğünü, daha sonra hastaneye yatmış olması nedeni ile refakatçılık yaptığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, takibin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını söyleyerek gecikmiş itirazın kabulüne, usulsüz tebligata dayalı takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Sonuç olarak; itirazın iptali davasının görülebilmesi için borçlu tarafından süresinde sunulan itiraz üzerine durmuş bir icra takibi bulunmasının dava ön şartı olduğu, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz süresinin 7 gün olması karşısında eldeki itirazın iptali davasına konu icra dosyasına borçlu tarafından itiraz dilekçesinin ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren 8. gün sunulması sebebiyle icra takibine süresi içinde itiraz edilmediği ve takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK'nın 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sonuç olarak; itirazın iptali davasının görülebilmesi için borçlu tarafından süresinde sunulan itiraz üzerine durmuş bir icra takibi bulunmasının dava ön şartı olduğu, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz süresinin 7 gün olması karşısında eldeki itirazın iptali davasına konu icra dosyasına borçlu tarafından itiraz dilekçesinin ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren 8. gün sunulması sebebiyle icra takibine süresi içinde itiraz edilmediği ve takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK'nın 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfının icra mahkemesine başvurusunda, icra dosyasında borçlu vakıf adına, vakıf yetkilisinin elektronik tebligat adresine tebliğ edilen ödeme emri tebliğine ilişkin gecikmiş itiraz, bununla birlikte borca itiraz ve mükerrer takip iddialarında bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itiraz dışındaki sair itirazlarının, takibin ilamsız takip olması nazara alınarak icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, gecikmiş itiraz iddiasının da soyut mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....