nun md. 21/2’deki ihbarnamenin kapıya yapıştırılmasının geçerlilik koşulu olduğunu, mahkemenin İsmail Birci’nin dinlenmesi taleplerini kabul etmediğini, mahkemenin bu gerçekleri araştırmaya ve değerlendirmeye girme yerine evrak üzerinden duruşma yapmadan icra müdürü kararını tekrar ederek haklı davalarının reddine karar verdiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
Aile Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli 2019/181 E. sayılı dosyası üzerinden verilen ara kararına dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibi olduğu, ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin boşanma davasında vekil olan taraflarına değil, müvekkili asile tebliği gerekmekte olduğu, taraflarına borçlu vekili sıfatıyla ödeme emri tebligat gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin yaptığı yargılama safhasında ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatının davalı-borçlu asil müvekkiline tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesiyle tebligatın usulsüz olduğu yönünde karar vermesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile aile mahkemesinin tedbir kararına dayalı ilamsız icra takibinde vekil olarak taraflarına yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu yönünde karar vermesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, takip konusu ödeme emrinin müvekkili asile tebliğ edilmeden itirazı kaldırılmasının davası ikame edilemeyeceği halde, açılan davanın bu yönüyle de usul ve yasaya...
ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2018/921 ESAS, 2021/624 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu, tebligat parçası incelendiğinde, tebligat zarfı üzerinde TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasına ilişkin ibarenin bulunduğunu, TK 21/2'ye uygun olarak tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini, usulüne uygun tebligat karşısında davacının takibe süresi içerisinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu itibarla davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça her ne kadar ödeme emrinin iptali, yetki itirazı, imza itirazı ve borca itiraz edilmiş ise de bu itirazlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde hüküm kurulmadığını ve davacı tarafça yasal süresinde takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/217 E.-2020/282 K. Karar sayılı 03.07.2020 karar tarihli kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden inceleme ve yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiği iddiası ile icranın geri bırakılması talebinin yanında, borcun ödendiği iddiasıyla borca itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/359- 2021/521 E.K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve tebliğ mazbatası incelendiğinde tebligatın TK 20. ve 21 maddelerine aykırı olduğunu, işlemin yapıldığı 24/11/2014 tarihinde müvekkilinin evde bulunmadığını, Hüseyin ve ayrıca Selen isimli kişilere haber verildiğini ve TK 21. maddeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin muhtara bırakıldığını, oysaki müvekkilinin belirtilen adreste yaşadığını ancak kendisine herhangi bir haber kağıdı bırakılmadığını, ayrıca evrakta Hüseyin ve Selen isimli kişilerin kim olduğuna ilişkin ve imzadan imtina edip etmediğine dair bir kayıt bulunmadığını, söz konusu tebligatta her ne kadar barkod numarası bulunmaktaysa da PTT gönderi takip sisteminde bahse konu tebligat işleminin görünmediğini, yapılan tebliğ işleminin İİK ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğine aykırı olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin ve bu hataya bağlı işlemiş faiz ve ferilerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlu adına olan ödeme emri tebligatı, ........resine 31.08.2015 tarihinde yapılmış; ancak söz konusu tebligat,........tarafından 03.09.2015 tarihinde icra dosyasına, borçlunun kanuni temsilcisi olmadıkları beyan edilerek iade edilmiş ve aynı zamanda borca da itiraz edilmiştir. Dosya içerisinde mevcut, alacaklının sunmuş olduğu ......... tarafından hazırlanan 01/12/2015 tarihli belgede, borçlu şirketin adresinin yurt dışında olduğu, yüklenici temsilcisinin ise .........olduğu belirtilerek, adreslerine yer verilmiştir. Yine, Dairemizin 13/11/2017 tarihli, 2016/22818 E.- 2017/14047 K. sayılı kararı üzerine .......emin edilen belgelerde......, asıl borçlu şirketin........ ihaleleri ile ilgili olarak yetkili kılındığı, bunun dışında ticari mümessili olarak herhangi bir yetkisinin olmadığı gibi kanuni temsilcisi olarak tebligat alma yetkisinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....