Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin icra müdürlüğünün yetkisiz olduğuna yönelik verilen kararının yerinde olmadığını belirterek Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılmasına, haklı davalarının kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Öncelikle, ihlalli geçiş yapıldığı iddiasına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, icra dairesinin yetkisi ile birlikte borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, istinaf istemine konu edilen hükmün istinafı kabil olup olmadığı, kesin olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

Başvuru; ilamsız icra takibinde borca itiraz niteliğindedir. Borçlunun dava dilekçesindeki iddiaları borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

Alacaklı, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvuruda borçluların borca itiraz nedenlerini kanıtlar belge sunamadığına göre takipte istenen işlemiş faiz ve komisyon yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde itirazın kaldırılması isteminin reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2020/16020 E.sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından borca, yetkiye ve imzaya itiraz edildiği, akabinde alacaklı tarafından yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu 20 İcra Müdürlüğünün 2020/17221 E.sayılı dosyasına gönderildiği, borçlu T3 tarafından 13/11/2020 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz edildiği görülmüştür. Davanın konusu itirazın kaldırılması davasıdır. Borçlu itiraz dilekçesinde, takibe konu teminat senedinin sahte olduğunu, imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcu kabul etmediklerini, alınan ihtiyati haciz kararına da itiraz ettiklerini belirterek takibe, borca, faize, imzaya, takibe konu senedin tamamına itiraz ettiklerini belirtmiştir....

    , icra müdürlüğünün bu dilekçeler nedeniyle geçerli bir itiraz bulunmadığından takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, mahkemece davalı tarafından usulünce borca itiraz edilmediğinden 25/06/2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline, davacının terditli olarak açmış olduğu itirazın kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine yönelik karar isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

    İcra Dairesinin 2017/24745 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde ödeme emrinin müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, müvekkilinin bizzat şirket yetkilisi tarafından borca itiraz edildiğini, alacaklı vekili tarafından borca itirazın yetkili kişi tarafından yapılmadığından bahisle itirazda bulunduğunu ve icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin itirazının kabul edilerek itirazın yetkisiz kişi tarafından yapıldığı ve bundan sebep takibin kesinleştiğinin belirtildiğini, takibin kesinleşmesine dayanılarak da müvekkiline ait araçlara haciz konulduğunu, müvekkiline ait araçlara haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirtilerek haciz kaldırma talebinde bulunulmuşsa da taleplerinin reddedildiğini, 14/08/2017 tarihli borca itiraz dilekçesi incelendiğinde takibe itirazın borçlu şirketi temsile yetkilisi kişi olan Ali Faik Tantan tarafından yapıldığının görülmekte olduğunu, itiraz evrakının ekinde de Ali Faik Tantan'ın şirketi temsil etmeye yönelik vekalet evrakı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kaçak yapı nedeni ile düzenlenen idari para cezasına ilişkin ilamsız icra takibi sırasında borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Başkanlar kurulu kararı ve Yargıtay Yasası’nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesi’ne aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 03.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İtirazın kaldırılması teknik anlamda bir dava olmayıp, borçlunun itirazı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 66. maddesine göre duran ilamsız icra takibine yine ilamsız icra prosedürü içinde devam edilmesini sağlayan bir yoldur. Bu nedenle icra mahkemesinin incelemesi, itirazın iptali davasına oranla daha basit ve sınırlıdır. Alacaklı, ancak İİK’nın 68. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen belgelerden birine dayanarak icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilir. İcra mahkemesi, alacaklının dayandığı belgenin İİK’nın 68. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen belgelerden olmadığı kanısına varırsa, borçlunun itirazı hakkında bir inceleme yapmaksızın alacaklının itirazın kaldırılması hakkındaki talebini reddetmek zorundadır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 275,276, 278). 13....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat (itirazın iptali) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı hakkında Elmalı İcra Müdürlüğü' nün 2011/1556 sayılı takip dosyasından icra takibi yaptıklarını, ancak davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda murisin takipten önce öldüğü, mirasçılar hakkında takip başlatıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce alındığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda takibin şekline göre mirasın reddi nedeniyle icra takibi yapılamayacağı hususu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Nitekim borçluların süresinde mirasın reddi kararına dayalı icra takip dosyasına itiraz etmedikleri ve takibin İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.06.2012 tarih 2012/103-684 sayılı itirazın kaldırılması kararı neticesinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O hâlde yukarıda anlatılanlar ışığında; borçlu vekili tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunularak, kesinleşen takipte hacizlerin kaldırılması istenemez....

            UYAP Entegrasyonu