Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilama aykırı şekilde fazla faiz talep edildiğini ileri sürerek 16.02.2012 tarihli icra emrinin ve 10.7.2014 tarihli dosya hesabının iptalini istemiştir. Mahkemece, süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. .....21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). O halde borçlunun nafaka alacağına işletilen faizle ilgili şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili şikayetinde “Mahkeme kararında hükmedilen kıdem tazminatı alacağı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına hükmedildiği halde; alacaklı davalı tarafından hiçbir banka tarafından verilmeyen merkez bankası verileri nazara alınarak % 23 ve %17 gibi aşırı dayanaksız bir faiz istendiğinden” bahisle mahkeme kararının yanlış uygulandığını vurgulayarak ilama uymayan fazla faiz alacağının takipten çıkarılmasını istemiştir. Başvuru bu hali ile ilama aykırılık şikayeti olup icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebilecek özelliktedir....

        Borçlunun, faiz hesabına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesi ile düzenlenen usul ekonomisi ilkesi de gözönünde bulundurulduğunda, süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği kabul edilmelidir. O halde, Mahkemece, borçlunun yargılama sırasında ileri sürdüğü şikayet nedenleri değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret karar verilmesi doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiğini ileri sürdüğü, Mahkemece, faiz miktarına ilişkin şikayetin yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı)....

            Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz ve alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne her zaman getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde Mahkemece,borçlu vekilinin asıl alacak ve faiz kalemlerinin ilama aykırı olarak fazla talep edildiği iddiaları hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi'nin 27/11/2017 tarihli, 2015/15280 Esas 2017/15601 Karar sayılı kararı ile temyiz sebebi olarak ileri sürülen hususların ilama aykırılık şikayeti olduğu, süresiz şikayete tabii olduğu, dolayısıyla fazla faiz ve alacak talebinde bulunduğu iddiasının esasa girilerek incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporuna göre karar verildiği, karara karşı borçlu vekilinin ilama aykırı alacak ve faiz talebinde bulunulduğu, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı ve bilirkişinin hatalı rapor tanzim ettiğini beyanla kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasını talep etmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....

                Alacağın ve faizin fazla istendiğine ilişkin borçlunun iddiası ise ilama aykırılık nedenine dayalı İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca süreye de tabi değildir. Öte yandan ilama aykırı takip yapıldığı iddiası yukarıda da belirtildiği üzere İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, şikayeti inceleme görevi icra mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun talep edilen alacağın ipotek akit tablosuna uygun olmadığına ilişkin şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde, mahkemece; borçlunun şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu