WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a 22.05.2008 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine karşın hükümlünün kararı süresi içerisinde temyiz etmediği gerekçesiyle 06.07.2010 tarih,36-174 sayılı ek karar temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de;hükümlünün “kararın tebliğ edildiği bildirilen 22.05.2008 tarihinde Buca'da bulunan Yeşilyurt Hastanesinde tedavi görmesi nedeniyle Alaşehir Cezaevinde olmadığını,Buca Cezaevinde bulunduğunu bu nedenle kararın kendisine tebliğ edilmediğini” iddia etmesi ve hükümlünün Alaşehir Cezaevi İnfaz Bürosu görevlileri ile ilgili şikayeti üzerine Alaşehir C.Başsavcılığı tarafından soruşturma açılarak 06.08.2010 tarihinde hükümlünün beyanının alındığının anlaşılması karşısında kararın hükümlüye bizzat tebliğ edildiği belirtilen 22.05.2008 tarihinde hükümlünün Alaşehir Cezaevinde olup olmadığı,anılan tarihte Yeşilyurt Hastanesinde tedavi görmek için Buca Cezaevinde kalıp kalmadığı belirlenerek ve hükümlünün şikayeti üzerine yapılan soruşturmanın sonucuda araştırılarak dosyanın temyiz incelemesi için...

    Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca İİK.nun 170/a ve 58.maddelerine dayanarak ödeme emri ile takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiş, ancak, sair itiraz ve şikayetleri konusunda bir hüküm kurulmamıştır. Takibin şekline göre her türlü itiraz ve şikayetin İcra Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemece eksik inceleme ile sair hususlar incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ...

      SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacağa hasren BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİKnun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKnun 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          (Örneğin İİKnun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet başvurusu gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez. Bilindiği üzere HMKnun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da kapsar. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C....

            Eldeki davanın İİKnun 235. Maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olduğu, dosyanın taraflarca takip edilmemesi üzerine ----- celsede işlemden kaldırıldığı, süresi içerisinde sunulan yenileme dilekçesi ile dosyanın tekrar işleme alındığı, ancak taraflarca dosya takip edilemeyerek dosyanın 2. Kez takipsiz bırakıldığı, HMK'nın 320/4 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi bir davanın birden fazla kez takipsiz bırakılamayacağı dikkate alınarak; davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1.Davanın HMK 320/4 uyarınca açılmamış sayılmasına, 2.Alınması gerekli olan 59,30 TL maktu harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90....

              (Örneğin İİKnun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet başvurusu gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez. Bilindiği üzere HMKnun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da kapsar. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C....

                Mahkemece, 3. kişi Bankanın borçluya ait hesapta bulunan meblağ üzerinde, Banka ile borçlu arasında mevcut ticari ilişki çerçevesinde rehin ve alacak haklarının bulunduğunu bildirerek itiraz ettiği, bu itirazın istihkak iddiası niteliğinde olduğu, mevcut delil durumuna göre, İİKnun 96 ve 97. maddeleri gereğince karinelerin 3. kişi lehine olduğu gerekçesiyle, istihkak iddiasının kabulüne, takibin talikine, istihkak iddia eden 3. kişiden istihkak iddia ettiği miktarın %20 'si oranında teminat alınmasına, bu kararın tebliğinden itibaren alacaklıya ilgili İcra Hukuk Mahkemesi'nde istihkak iddiasının reddi davası açması için 7 gün süre verilmesine karar verilmiş, karar alacaklı tarafından temyiz edilmiş Dairemizin 2014/2357 Esas 2015/11297 Karar sayılı sayılı ilamı ile onama kararı verilmiş, alacaklı vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur....

                  (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu