"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği somut olayda sanığın şikayeti üzerine aldırılan adli raporda darp izlerinin belirlendiği ve müştekinin de sanığı tartaklayıp, ıslattığını kabul etmesi dikkate alındığında maddi vakalara dayanan sanığın şikayeti ve beyanlarının suç işlemediğini bildiği kimselere suç atmak niteliğinde olmayıp Anayasası'nın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kaldığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
in müdafii aracılığıyla verdiği 11.06.2007 tarihli dilekçeyle müşteki hakkında yaptığı "güveni kötüye kullanma" suçlamasıyla ilgili olarak dosya kapsamında verilmiş herhangi bir karara rastlanılmadığı gibi müştekinin, sanığın hakkındaki şikayeti nedeniyle mi yoksa müştekinin uyuşmazlığa konu aracı sattığı ... isimli şahsın, müşteki ile sanık haklarında yaptığı "hırsızlık" şikayeti nedeniyle mi gözaltına alınarak ifadesinin alındığı hususları netleştirilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet kararları verilmesi, Kabule göre de; Sanık müdafiin duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen hakkında kısa süreli hapis cezaları tayin edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321...
. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde, 349.946,62USD alacak (istenen yıllık en yüksek mevduat faizi (USD)) üzerinden takip başlatıldığı ve buna göre ödeme emrinin düzenlenerek borçluya tebliğ edildiği, dolayısıyla İİKnun 58/3.maddesinde belirtilen hususlara göre takip talebinin düzenlenmemiş olduğu, işbu takip talebine göre davalı-borçluya gönderilen ödeme emrinin de usulune uygun olmadığı anlaşılmakla, usulune uygun bir takip talebi ve ödeme emri bulunmadığından davacının davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
Yerel mahkemece, derdestlik itirazına konu dava dosyasında, davacının davalıya (ayrıca davalının çalıştığı Hastahane olan Özel Yeni Hayat Hastahanesine karşı) iş bu dosyada belirtilen gerekçelerle (davalının şikayeti üzerine açılan Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/7920 soruşturma dosyası ve davalının şikayeti sonucunda davacının emeklilik işlemleri için başka hastahanelerden rapor aldırılması) manevi tazminat davası açtığı, davacının aynı sebeplerle (dava dilekçesinin 4. Sayfasındaki gerekçelerle) aynı davalıya karşı iki ayrı dava açtığı gerekçesiyle davalı tarafın derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Tip Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildiğinde saç ve sakalının kesilip kesilmemesi nedeniyle yaşanan tartışma sonrası bir infaz koruma başmemuru tarafından yüzünün sağ tarafından yumrukla vurulduğu yönündeki şikayeti üzerine sevk edildiği ... Devlet Hastanesinin 17.10.2014 tarihli raporuna göre iddia ve şikayeti doğrulayacak şekilde ''sağ zigoma üzerinde Hiperimi ödem'' bulgusunun saptandığı olayda; Sanığın şikayeti nedeniyle idari soruşturmanın şikayet olunan infaz koruma memurunun bulunduğu ceza infaz kurumu görevlilerince yapılmasından sonra, Cumhuriyet Savcısı tarafından ise sanıkla aynı koğuşta bulunan tutuklu veya hükümlüler dinlenilmeden, kamera kayıtları temin edilmeden ve lehine deliller toplanılmadan ve en önemlisi sanığın iddiasını teyit eden adli rapor gözardı edilerek CMK.nın 160/2. maddesine aykırı soruşturma yapılmıştır....
nun olay tarihinden önce 24.06.2010 tarihinde nefes darlığı şikayeti ile...Hastanesine başvurduğu, burada kendisine ASTIM ATAĞI teşhisi konulduğu, gerekli tedavisi yapılarak taburcu edildiği, 16.07.2010 tarihinde her iki omuz ve dizde ağrı şikayeti ile aynı hastanenin ortopedi kliniğine başvurduğu, burada da ROTATOR KUF SENDROMU teşhisi konulduğu, 04.09.2010 tarihinde sağ yan ağrısı şikayeti ile yapılan başvuruda RENAL KOLİK teşhisi konulup taburcu edildiği, en son 14.09.2010 tarihinde saat 05:50 sıralarında 1 aydır devam eden belinin sol tarafındaki ağrı, kusma, ve karın ağrısı şikayeti ile pratisyen hekim olan Dr. ..."...
Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda; davanın meskeniyet şikayeti ile birlikte kıymet taktirine itiraz dilekçesi verdiği, yargılama sonunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süre nedeniyle reddedildiği, kıymet taktirine ilişkin kararın ise İİİK'nun 363. Ve 128/a maddesi gereği kesin olduğu, istinaf dilekçesinde sebep ve gerekçe gösterilmediği HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin bir aykırılığın da tespit edilemediği anlaşılmakla meskeniyet şikayeti ve kıymet taktirine itiraz yönünden aşağıdaki hüküm kuruldu....
İcra dosyasının incelenmesinden borçlu asile 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına karşı borçlunun şikayeti üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 04/03/2015 tarih, 2015/ 215 E. 252 K. sayılı kararı ile borçlunun vekili olduğundan asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, mahkemenin bu iptal kararı sonrasında 103 davet kağıdının borçlunun vekiline 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/03/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır....