Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(soy ismi okunaklı değil) haberdar edildi.” şerhiyle Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, muhatabın adreste bulunmadığını beyan eden komşunun isminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi uyarınca tespit edilerek aynı Kanun'un 23/7. maddesi uyarınca mazbataya yazılmadığı, bu haliyle satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçlunun, satıştan makul bir süre önce haberdar olması, ihaleye talebi ve rağbeti arttırıcı faaliyetlerde bulunması için gereklidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacılar; miras bırakanları olan ...'in 06.01.1978 tarihinde öldüğünü, muristen intikal eden taşınmazların paylaşılması amacıyla ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, ortaklığın satış yolu ile giderilmesine dair karar verilerek satış memurluğunun 2006/8 sayılı dosyasında satış muamelelerine başlandığını, taraflar arasında ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik oldukları 1 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen veya rızaen taksim mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binada oturduklarını, bu nedenle satılmasını istemediklerini, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin haciz ve satış talebinin geçerli olduğu, icra müdürlüğünce dosya borçlularından ...’nun reşit olmadığı ve bu sebeple bu şahsa yapılan ödeme emrinin usulüne uygun olmadığından satış talebinin reddine ayrıca satış talep edilse de işlemler sırasıyla yapılacağından bu aşamada talebin reddine karar verilmiş ise de, icra müdürlüğü daha önceki bir kararla satış talebini kabul edip satış avansını tahsil ettiği, sonradan bu kararından bahsetmeden kendiliğinden satıştan dönemeyeceği, kaldı ki icra müdürlüğünde borçluya yapılan tebligatın geçersizliğine ilişkin taraflarca yapılmış bir şikayetin de söz konusu olmadığı, bu durumda icra müdürlüğünün bu durumu re'sen nazara alamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunanlar vekilleri temyiz etmiştir....

          İcra müdürünün ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığını tespit ve takdir yetkisi borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu takdirde icra mahkemesine ait olup, icra müdürünün böyle bir yetkisi yoktur. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlu şirket tasfiye memuru ... tarafından temsil edildiğinden tasfiye memuruna satış ilanı tebliği gerekir. Somut olayda ise 06.10.2015 tarihinde satış kararı alındığı, borçlu şirketin tasfiye memuru ...'a satış ilanı tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İİK.nun 127. maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, borçlu şirketin tasfiye memuru ...'a satış ilanı tebliğ edilmediğinden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda; borçluya, satış ilanının; “..../....” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memuru tarafından; ''Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uygulanarak mah. muhtarına tebliğ edilerek adres kapısına iki no’lu haber kağıdı yapıştırılarak tebliğ edildi'' kaydı ile tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu görülmekte olup, tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğ çıkarılan adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmediğinden anılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, borçluya, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Şikayetçi ... adına çıkarılan satış ilanının muhatabın tevziat saatinde bulunmaması işte olması sebebiyle birlikte aynı çatı altında mukim kardeşi sıfatı ile ... imzasına tebliğ edildiği, adı geçenin ise takipte asıl borçlu olduğu takipte taraf olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçluya yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39.maddesi hükmüne aykırı ve usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Takipte ipotek veren sıfatıyla taraf olan şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde şikayetçi ...'a satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

                  Şikayetçi ... adına çıkarılan satış ilanının muhatabın tevziat saatinde bulunmaması işte olması sebebiyle birlikte aynı çatı altında mukim kardeşi sıfatı ile Orhan Topal imzasına tebliğ edildiği, adı geçenin ise takipte asıl borçlu olduğu takipte taraf olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçluya yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39.maddesi hükmüne aykırı ve usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Takipte ipotek veren sıfatıyla taraf olan şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde şikayetçi ...'a satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

                    a gönderilen satış ilânının; "aynı adreste birlikte çalışan daimi işçisi ..... imzasına tebliği yapıldı" açıklaması ile ........2015 tarihinde tebliğ edilmek istendiği, vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın muhatabı olan avukatın belirtilen adreste olup olmadığının ve tebligatın niçin kendisine yapılamadığının araştırılıp tebliğ mazbatasında tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun .... maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür (HGK'nun 30.01.2013 Tarih, 2012/...-644 E.- 2013/164 K. sayılı ilamı). İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

                      UYAP Entegrasyonu