Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlu vekili tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmiştir. Mahkeme, usulsüz tebligat ve yetki itirazının süresinden sonra yapıldığını, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının da yerinde olmadığını belirterek istemlerin reddine karar vermiştir....

    Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup, resmi şekilde düzenlenmeyen devre-mülk sözleşmesine dayalı davanın özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinde görülemeyeceği oybirliği ile verilen 02.03.2005 gün ve 2005/13-165-120 sayılı kararla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabulünde olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme, Bursa 5. Asliye Hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      A.Ş. aleyhine yaptıkları icra takiplerinde alınan İİK’nun 120/2. maddesine göre düzenlenen yetki belgesi ile alacaklısının .... Malz. San. ve Tic. A.Ş. olan, şikayetçiler aleyhine yapılan ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2013/416 E. sayılı dosyasında alacaklıların satış talep ettikleri dolaysıyla, şikayetçilerin yetki belgesinin iptalini istemekte hukuki yararlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Köyünde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda 120 ada 1 sayılı orman parselinin yüzölçümünün eksik belirlendiğini, bir bölümünün orman sınırları dışında bırakıldığını bildirerek sınırlarını bildirdiği bu taşınmazın orman sınırları dışında bırakılmasına ilişkin işlemin iptaline, bu bölümün 120 ada 1 sayılı parsele ilavesiyle orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Daha sonra ... Köyü 120 ada 39 parsel sayılı 73833 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 73 yazım tarihli vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 27.12.2006 tarihli dilekçesiyle dava ettikleri taşınmazın 120 ada 39 parsel numarası ile ... adına tesbit edilen taşınmaz olduğunu, ...'in davaya dahil edilerek 120 ada 39 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Dava, ...'e yaygınlaştırıldıktan sonra mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu ......

          Köyünde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda 120 ada 1 sayılı orman parselinin yüzölçümünün eksik belirlendiğini, bir bölümünün orman sınırları dışında bırakıldığını bildirerek sınırlarını bildirdiği bu taşınmazın orman sınırları dışında bırakılmasına ilişkin işlemin iptaline, bu bölümün 120 ada 1 sayılı parsele ilavesiyle orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Daha sonra ... Köyü 120 ada 39 parsel sayılı 73833 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 73 yazım tarihli vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 27.12.2006 tarihli dilekçesiyle dava ettikleri taşınmazın 120 ada 39 parsel numarası ile ... adına tesbit edilen taşınmaz olduğunu, ...'in davaya dahil edilerek 120 ada 39 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Dava, ...'e yaygınlaştırıldıktan sonra mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu ......

            Davacının davalı işyerinde 1.2.1996 ila 5.7.1999 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de davacının bu tarihler arasında Kuruma bildirilen, 1.7.1995- 31.12.1997 tarihleri arasında 180 gün, 1996/1-31 gün 1996/2-120 gün, 1996/3- 120 gün, 1997/1,2, ve 3 dönemlerinde 360 gün, 1998/ 1-120 gün, 1998/ 2- 1 gün ve 1999/2- 92 gün hizmetinin dışında 1996/1-89 gün, 1998/2-119 gün, 1998/3-120 gün, 1999/1- 120 gün toplam 448 gün daha eksik hizmetinin tesbitine karar verilmesi gerekirken maddi hataya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

              ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazlarının reddi ile; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece bonoda kararlaştırılan yetki anlaşmasının geçerli olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddi ile birlikte esastan inceleme yapılarak borca itirazın da reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....

                un hırsızlık amacıyla girdiği yerin boş dükkan olduğu ve yakınıcı tarafından evdeki fazlalık eşyaların koyulduğu depo olarak kullanıldığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında yüklenen suçun yasal unsurlarının ne surette oluştuğu kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yazılı şekilde iki defa işyeri dokunulmazlığını ihlal etttiği gerekçesi ile mahkumiyet kararı verilmesi, 3-Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Sanığın sabıka kaydında yer alan ilamlardan hangisinin TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi Kabul ve uygulamaya göre de ; 5-Bir gün arayla aynı işyerine hırsızlık amacıyla iki defa giren sanık ....'...

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip alacaklısının, tereke alacaklısı olmayıp tereke mirasçısının alacaklısı olduğu, yetki belgesi verilen davanın, tedbir niteliğinde tespitten ibaret olup, alacak davası olmadığı, terekenin üçüncü kişi olarak kabulüne de olanak olmadığı görülmekle, İİK'nın 120/1. maddesine göre, ancak alacak davası açma, açılan davayı takip ya da icra takip yetkisi verilebileceğinden, icra müdürlüğünce terekenin tespiti davasına müdahaleye imkan sağlayacak şekilde yetki belgesi verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, nitekim yetki belgesine dayalı olarak terekenin tespiti davasına yapılan müdahalenin mahkemesince kabul görmediği gerekçesiyle ve diğer taraftan yetki belgesi verilebilmesi için takibin usulüne uygun yapılması ve kesinleşmiş olması gerektiği, takip dayanağı belge, ara karar olmasına karşın borçlu hakkında ilamsız takip yerine ilamlı başlatıldığı görülmekte olup, ilam olmayan belgeye dayalı...

                    Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı İİK'nın 121. maddesine göre icra mahkemesinden alacağı yetki belgesine dayanılarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olayda; davalı ... vekili, temyiz dilekçesiyle mirasçılar arasında ..... 2. Noterliğinde 27.10.2004 tarihli miras taksim sözleşmesi düzenlendiğini bildirmiştir. Miras taksim sözleşmesinin yapılması halinde ortaklığın giderilmesi istenemez....

                      UYAP Entegrasyonu