Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müsadereye ilişkin bölümden "120 TL paranın" ibaresinin çıkarılarak "suçtan elde edilen toplam 120 TL paranın 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 34. maddesine göre mülkiyeti kamuya geçirilmek üzere mülki amirliğe gönderilmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olaya gelince; mahkemece, 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanunun 4. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de, yargılama esnasında davacı kurum vekilinin 14.09.2015 tarihli dilekçesiyle, davalı ile ... 6....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Hükümlü hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... 2. Sulh Hukuk ve ... 11. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hükümlüye vasi tayini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamındaki ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkisizlik gerekçesi olan hükümlünün adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre kısıtlı adayının yerleşim yeri olarak bildirilen "... Mh., ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı... Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar vekili asıl ve birleşen davada, davacıların ... LTD. ŞTİ.'nden alacaklı olduklarını, adı geçen şirket aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiğini ve İcra Müdürlüğü'nden İİK'nun 120/2. maddesine göre, ... . ŞTİ.'nin üçüncü kişilerden olan alacaklarını talep edebilme yetkisi aldıklarını, bu yetkiye dayanarak da, ... .ŞTİ. adına, davalılar aleyhine bu davayı açtıklarını belirtmek suretiyle; ... .ŞTİ. ile davalıların 27/12/1996 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye binaen ... . ŞTİ.'nin yazlık villa satımına başladığını, müvekkillerinin de bu yazlık konutlardan almak için ... ....

          Köyü 120 ada 45 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitindeki miktar ve nitelikle toplam 5 pay kabul edilerek 1/5’... pay itibariyle ... oğlu ..., ... oğlu ... ..., ... oğlu ... ..., ... oğlu ... ... ve Keko oğlu ... ... adlarına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 14.12.2006 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak, hükme esas alınan memleket haritasına göre düzenlenen 22.02.2007 tarihli ... ve uzman bilirkişinin müştereken düzenledikleri rapor, krokide, harflendirme ve renklendirme hatası yapılması, ayrıca; hüküm yerinde çekişmeli parsel 120 ada 28 olduğu halde, maddi hata sonucu 120 ada 8 parsel olarak yazılmış olması doğru değil ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinin ikinci parağrafı tamamen hüküm yerinden çıkartılarak bunun yerine (... İli - Taraklı İlçesi-......

              Hukuk Dairesinin 13.12.2016 gün 2015/22943 Esas - 2016/12898 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki.... ilçesi, .... köyü 120/11 parsel (eski 120/5 parsel) sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1-) Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 517 parsel sayılı taşınmazın 29.06.2012 tarihli satışı emsal alınmış ise de; satış akit tablosuna göre taşınmazın 9/20 hissesi Limited Şirkete satılmış olup, satışın pay satışı ve ticari amaçlı olması sebebiyle özel amaçlı bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru değildir....

                Aynı Kanun'un 115/2. maddesine göre; “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” Aynı Kanun'un 120. maddesinde ise; “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir” düzenlemesi yer almaktadır....

                  Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, Hazine davasının reddine ve dava konusu 113 ada 21, 47, 165 ve 120 ada 286 parsellerin orman nitleliğiyle Hazine adına, 105 ada 142 parselin A=(1252 m2) bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına, B=(575 m2) bölümünün davalı adına, 120 ada 253 parselin A=(2012 m2) bölümünün orman niteliğiyle Hazine, B=(9189 m2) bölümünün davalı adına, 120 ada 258 parselin A=(853 m2) bölümünün orman niteliğiyle Hazine, B=(670 m2) bölümünün davalı adına, 120 ada 281 parselin A=(3446 m2) bölümünün orman niteliğiyle Hazine, B=(3056 m2) bölümünün davalı adına, 120 ada 316 parselin A=(858 m2) bölümünün orman, B=(737 m2) bölümünün davalı adına, 130 ada 135 parselin A=(268 m2) bölümünün orman, B=(928 m2) bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 113 ada 47 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

                    İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkiye itiraz ettiği mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir.Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar....

                      UYAP Entegrasyonu