Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili davasını İİK'nın 120/2. fıkrasına istinaden borçlunun üçüncü kişideki alacağının tahsili için dava hakkının devir alınmasına dayandırmıştır. Ancak davacının satışa konu mallar üzerinde bir haczi bulunmadığı gibi, hacze iştirak eden ve sıra cetvelinde yer verilen diğer alacaklıların muvafakatı da bulunmadığından İİK'nın 120/2. fıkrası uyarınca davacının dava açması mümkün değildir. Bu durumda dava ön şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, istem sahibi davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 26.12.2014 gün ve 2014/6276 E., 2014/8498 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ceza Dairesi'nin 14/11/2018 tarih, 2018/120 Esas ve 2018/625 Karar sayılı hükmüne yönelik sanık ...’ın temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından CMK'nun 296/1 maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak reddedildiği, sanık ...’ın, CMK'nun 296/2 maddesindeki düzenleme ile temyizi kabil hale getirilen bu karara karşı temyiz talebinde bulunduğu, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 07/12/2018 tarih, 2018/120 Esas ve 2018/625 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, CMK'nun 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise, icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir....

      Ancak; 1-Tekerrüre esas alınan Edirne 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/252-345 E-K. sayılı ilamının suç tarihinden sonra, 10.11.2011 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, 2-5275 sayılı Yasanın 108/4. maddesine göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükümlünün infaz aşamasında davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden infazı kısıtlayacak biçimde denetim süresi belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322....

        Mahkemece, 6100 sayılı HMK.nun 114/g maddesi gereğince yatırılması gereken gider avansının dava şartı olarak belirtiliği, ancak davacının HMK.nun 120/2.maddesi gereğince verilen kesin süre içinde yatırması gereken gider avansını yatırmadığı, HMK.nun 94/2.maddesi gereğince verilen kesin süreye de uyulmaması sebebiyle davacı tarafın dava şartı olarak belirtilen gider avansını yatırma hakkının ortadan kalktığı, HMK.nun 115/2.maddesi gereğince açılan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 120.maddesine göre davacı yargılama harçları ile Adalet Bakanlığı’nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Adalet Bakanlığı’nca yayınlanan gider avansı tarifesinin 4.maddesine göre davacı tebligat gideri ile diğer iş ve işlemler için 50.-TL.ödemek zorundadır....

          İİK. nun 50/1.maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK. nun 447/2. maddesi atfıyla HMK. nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK. nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir.) (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK. nun 50/1.maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Somut olayda, takip dayanağı bononun tanzim yerinin Hollanda olduğu, ödeme emrinin ise borçluya .../... adresinde tebliğ edildiği görülmektedir. Takibe konu bonoda ......

            Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 6 parsel sayılı 8.480,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tespit ve 120 ada 6 sayılı parsel itirazsız olarak tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır....

              Sayın çoğunluğun 6100 sayılı Kanun döneminde açılan derdest davalarla ilgili olarak 6100 sayılı Kanun'un 120/2. maddesi uyarınca eksik gider avansı istenemeyeceği yönündeki görüşüne katılmıyorum. 29.04.2013...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye, borca ve faize itirazı yanı sıra, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; "yetkiye ve borca itirazın yerinde olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise genel mahkemelerde değerlendirilebileceği" gerekçesi ile istemin reddine karar...

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.11.2010 Nosu : 2010/120-2010/569 - K A R A R - Uyuşmazlık, davalılar arasındaki alacağın temliki sözleşmesinin muvazaa sebebiyle butlanla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olup mahkemenin benimsemesinin de bu şekilde olmasına, ıslah dilekçesinde talep edilen alacağın ise davalı ...'tan istenip bu davalı ile davacı arasında satış ilişkisi bulunmamasına, satış akdinin bu davada ihtilaf konusu olmamasına göre BK. 18. maddesine dayalı uyuşmazlık hakkında verilen kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu