İcra Hukuk Mahkemesi 16.07.2020 tarih, 2020/127- 494 sayılı kararı ile yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğuna hükmedildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararı sebebi ile icrai hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece karar verilmediğinden talebi reddine karar verildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararının verilmesi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kalacağından ve hacizlerin kaldırılması için yetkisizlik kararının kesinleşmesi gerekmediği beyan edilerek icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünün 15.08.2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne ve müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça yetkisizlik kararının sonucu beklenilmeden hacizlerin kaldırılmasının hatalı olduğu, davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması taleplerinin...
Somut olayda; şikayete konu icra müdürlüğü işlemi takibin iptali kararı üzerine hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik 08/05/2019 tarihli kararı olup, şikayet tarihinden sonra şikayetçi borçlu tarafından tehiri icra kararı için teminat olarak nakit para yatırılması üzerine henüz şikayet sonuçlanmadan icra müdürlüğünce dosya borcu teminat olarak yatırıldığı için 10/05/2019 tarihinde hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmekte olup, şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosyaya teminat olarak nakit para yatırılması üzerine hacizlerin kaldırılması, takibin iptali kararı üzerine haczilerin kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez....
Borçlu vekilinin şikayeti, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin değildir.Haczedilemezlik iddiasına dayalı olarak 5393 sayılı Yasanın değişiklikten önceki 15/8. maddesi gereğince yapılan şikayet sırasında borçlu, yeni yasal düzenleme gereğince mahkemeden haczin kaldırılması isteminde bulunamaz....
fekkinin talep olunduğunu, icra müdürlüğünün bu talep üzerine müvekkili şirketin araçları üzerindeki hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin reddi ile banka hesapları üzerindeki hacizlerin fekkine şeklinde karar verdiğini, konkordato mehlinden önce uygulanan tüm hacizlerin konkordatonun tasdiki ile İİK 308/ç maddesi uyarınca hükümden düştüğünü beyanla, 12/03/2020 tarihli bir kısım hacizlerin kaldırılmasının reddine ilişkin memurluk işleminin iptali ile İİK 308/ç uyarınca dosyada mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....
Turizm Ticaret A.Ş. aleyhine başlatılan icra takibinde 30.11.2016 tarihinde takip borçlusu adına kayıtlı İstanbul ili, Tuzla ilçesi, ....., Mah. ......, Mevkii 478 Parsel 1 numaralı bağımsız bölüm ve aynı yer 478 Parsel 2 numaralı bağımsız bölüm nitelikli taşınmazlar üzerine haciz şerhi işlendiğini, taşınmazların 24.03.2017 tarihinde müvekkili tarafından hacizli olarak satın alındığını, taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin İİK 110. maddesi gereğince düştüğünü belirtilerek, her iki taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, müdürlüğün 17.01.2018 tarihli kararı ile taleplerini reddettiğini, İİK 110. maddesi uyarınca haczin düşmesine bağlı haciz kaldırma işleminde harç alınmaması gerektiğini iddia ederek İcra Müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 17.01.2018 tarihli kararının iptaline, taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadı. III....
Hukuk Dairesince kaldırılması nedeniyle takibin olduğu yerde duracağı, hacizlerin ilgili yasal mevzuat uyarınca kaldırılmasının mümkün olmadığı bu nedenle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin reddine ilişkin kararın yerinde olduğu davacının taşkın hacze ilişkin şikayetinin ise İİK'nın 363 maddesi uyarınca istinafı mümkün olmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinede;Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun bir kısım belediyelerdeki hak ve alacakları ile taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulduğu, borçlunun dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun memurluk kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibe konu borcun tamamen ödenmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması , olmaz ise fazla hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olup başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı...
kaldırılması talebinin şikayet yolu açık olmak üzere reddine" dair karar verildiği, davacı tarafın, bu sefer 11.03.2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu yeni taleple, yine icra dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini İcra Müdürlüğü davacının işbu talebe ilişkin 12.03.2020 tarihli kararında " Borçlu vekilinin 25.11.2019 tarihinde aynı şekilde talepte bulunup hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuştur. 29.11.2019 tarihli icra müdürlüğü kararında İflas şerhinin bulunması sebebiyle hacizlerin kaldırılması reddedilmiştir, davacı tarafça icra müdürlüğünün 12.03.2020 tarihli red kararının kaldırılmasını şikayet yoluyla talep ettiğini İcra Müdürlüğünün 12.03.2020 tarihli kararında " borçlu vekilinin 25.11.2019 tarihinde verdiği hacizlerin kaldırılması talebinin 29.11.2019 tarihli kararla red edildiği, bahsi geçen karara aykırı olarak yeniden bir karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, bu sebeple talebin red edildiği" İİK.179/b maddesinde açıkça, iflasın ertelenmesi...
Davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu avukatlık ücreti yazılmasına karşın nispi olarak hesap edilen yazılı miktarda vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmakla beraber bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği dikkate alınarak istinafa gelenin sıfatına göre ve HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu, İSTANBUL 6....