İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2016/14849 Esas sayılı dosyasına konu alacağın şimdilik 20.000,00 TL'lik kısmı ve Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün 2016/14134 esas sayılı dosyasına konu alacağın şimdilik 20.000,00 TL'lik kısmı ve bu kısımların faiz ve sair ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK madde 19 gereğince davacı alacaklı banka yönünden iptaline, dava konusu taşınmaz üzerine tapu kaydının tashihine mahal olmadan bankaya İİK 283/1 madde gereğince cebri icra ve satış yetkisinin verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılar ... ve ... vekili avukat ...’e 20.07.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 25.08.2011 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....
İcra Müdürlüğünün 2015/22665 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiği, bu takip sırasında borçlunun alacağı karşılamaya yeterli mal varlığının bulunmadığını ve davalı borçlunun alacaklısını ızrar kastıyla kendisine ait İstanbul ili Üsküdar ilçesi dahilindeki 340 ada 6 parsel sayılı mesken sayılı taşınmazının bedelinin çok altında bir değerle soyadları aynı olan ve akrabası bulunan diğer davalıya 07/05/2015 tarihinde devrettiğinin belirlendiğini ileri sürerek davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca iptali dava ve talep etmiş, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak da iptal isteğinde bulunmuş, dava dilekçesinde ayrıca tasarrufun iptali isteğine konu taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz ve taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati haciz konulmasını istemiştir....
Şti.’nin ve adı geçen firmanın kefili olan T5 nakit sıkıntısına girdiği dönemde yapıldığını, taraflar arasında yapılan alım satım akdi, davalı borçlunun mal kaçırma kastı ile yaptığı işlem olup, tarafların birbirini tanıması, taşınmazın düşük değerle ve firmanın nakit sıkışıklığına girdiği dönemden sonra satılması, malvarlığı borcuna yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı taşıması nedeniyle İİK hükümleri gereğince iptale tabi bir tasarruf olduğu halde davanın reddine dair verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
DELİLLER: İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir. İhtiyati haciz asıl olarak İİK'nun 257- 268. Maddeleri arasında düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davacı vekili avukat ...’a 24.07.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise davacı vekili tarafından HUMK’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 14.09.2009 tarihinde verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davaları aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve 278. maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemi muvazaalı olup İİK 277. ve devamı maddeleri uyarınca iptali gerekmekte olduğunu, borçlunun alacaklısını zarara uğratmak kastıyla yaptığı tasarruftan zarar gören alacaklının alacağını elde etmesi amacıyla İİK 277. ve devamı maddeleri gereğince iptali imkanı getirildiğini, yapılacak keşif ve bilirkişi araştırması gereği taşınmazın devir tarihinde olan rayiç bedeli ile tapu sicil müdürlüğünden celbedilecek satış akit tablosu ile taşınmazın gerçek değerinin çok altında tasarruf edildiğini, borçlu borcun doğum tarihinden sonra mal kaçırmak ve alacaklısını zarara uğratmak amacıyla taşınmazı görünürde satış işlemi ile devrettiğini, devirden sonra borçlarına ilişkin ödeme yapmadığını, İİK.md.281/2 maddesinde dava konusu edilen malların elden çıkmış olması halinde davalıların menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilebileceğini davalı T3 menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki...
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının emlakçılık işiyle uğraşması nedeniyle tır dorsesi almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir....