WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nun 389.maddesi gereğince, ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden, dava dışı şirket müdürü Zafer Erdoğan adına kayıtlı taşınmazların, davanın konusunu oluşturmadığı, Zafer Erdoğan davanın tarafı da olmadığı, bu nedenle, Zafer Erdoğan adına kayıtlı tüm taşınmazların devir ve temliklerinin önlenmesi yönündeki tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bin yön görülmemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi'nce ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/06/2021 tarih ve 2021/383 Esas sayılı ara kararı ile; "...Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan Hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, Hakim her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati tedbir kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtayit tedbir şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ıspat edilememişse, veya yaklaşıkda olsa ıspatı yargılamayı gerekiyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nun 389. Maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati tedbire karar verilmelidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/06/2021 tarih ve 2021/383 Esas sayılı ara kararı ile; ".....Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan Hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, Hakim her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati tedbir kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtayit tedbir şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ıspat edilememişse, veya yaklaşıkda olsa ıspatı yargılamayı gerekiyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nun 389. Maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati tedbire karar verilmelidir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/488 Esas, 01/07/2015 tarihli kararıyla verilen şahsi iflas kararı tarihi 01/07/2015 itibariyle, davalı şirketlerde alınan tüm yönetim kurulu kararları ve genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile şirketlere kayyım atanması ve ileride telafisi imkansız zararlara meydan verilmemesi için, kayyım atanıncaya kadar şirket faaliyetlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 31/10/2019 tarihli ara karar ile davacının davalı şirketlere kayyım atanması talebi ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

      Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Somut olayda, eldeki asıl davada şirket adına davaların açılması ve takibi için kayyım tayini, birleşen davada ise, davalı ...'nın müdürlükten azlinin istendiği, istinafa konu tedbir talebinin ise, davalı ... ve davacı ...'nin şirket adına dava dışı ...'ya verilen vekaletnamenin kullanımının tedbiren engellenmesi olduğu, vekâlet verenin davalı şirket tüzel kişiliği olup, şirket ortaklarının bu tedbir talebininde bulunamayacağı gibi tedbir talebinin bu davanın konusunu teşkil etmediği gözetildiğinde davacıların yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Bir başka ifadeyle, dava açıldıktan sonra davanın görüldüğü mahkemeden başka bir mahkemenin, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı vermesi mümkün değildir. Diğer taraftan ihtiyati tedbir yargılaması sonunda görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi de mümkün olmayıp, talebin usulden reddedilmesi ile yetinilmesi gerekir. Zira, HMK’nun 20. maddesinde öngörülen gönderme prosedürü, davayı esas almıştır. Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklanan yönler gözetildiğinde, mahkemece asıl davanın görüldüğü mahkemeden başka bir mahkemenin asıl talebe bağlı ihtiyati tedbir istemi hakkında vereceği kararın usul ve yasaya aykırı olacağının gözetilmemesi doğru olmamıştır. Kayyım tayini istemine ilişkin asıl davanın görüldüğü ... 5....

          İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin, şirkete tedbiren kayyım atanması, şirket yöneticilerinin temsil ve ilzam yetkilerinin tedbiren kısıtlanması ve şirket malvarlığına tedbir konulması yönündeki taleplerinin, haklı nedenin varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından reddine karar verilmiştir....

            Şirketin mal varlığına tedbir konulmasını gerektirecek ölçüde somut bir delil ibraz edilmediğinden davacıların bu talebi de red edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, davacıların şirket yönetimine kayyım tayin edilmesi ve şirket mal varlığına tedbir konulması yolundaki taleplerinin reddine karar verilmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davacı vekilinin şirket yönetimine kayyım atanmasına ve şirket mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına dair talebinin REDDİNE, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; delege seçimine dair isim hazirun listesi, duyurular listesi ve seçimin yapılacağı sandıkların birleştirme tutanaklarının, sandıkların taşındığına dair tüm tutanakların ilk derece mahkemesine sunulduğu, tedbiren seçimin durdurularak kayyım atanmasının istendiği, dava dilekçesinde sunulan belgelerin yaklaşık ispata yeterli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve talebin kabulünü istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Talep, 6356 Sayılı Kanun’un 16/2. Maddesi gereğince genel kurul dışında yapılan delege seçimlerinin ihtiyati tedbir yolu ile dava sonuna kadar durdurulması ve kayyım atanması istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen karara karşı davacı-ihtiyati tedbir isteyen istinaf başvurusunda bulunmuştur....

              HMK'nın 390/3 maddesinde ise 'Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.' şeklinde düzenleme yapılmıştır. ih tiyati tedbir talep eden davacı tarafça davalı şirketin tasfiyesi ve davalı şirketin yöneticilerinin azli ile tedbiren şirkete kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafın davalı şirketin kanundan kaynaklanan yükümlülüklerini uyarıya rağmen yerine getirmediği ve şirketi zarara uğrattığı iddiasına ilişkin davacı tarafça HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etme koşulu oluşmadığından haklı ve yerinde olmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. '' gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu