Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir istemi yönünden talep değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık iş kazasına dayalı tazminat istemi yani alacağı yani para alacağı olup, para alacağı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından şartları bulunmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Talep ihtiyati haciz yönünden değerlendirildiğinde, somut olayda, davacının, iş yerinde 19/02/2021 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat ettiği, dosyanın hali hazırdaki tensip aşamasındaki durumuna göre 19/02/2021 tarihli kazanın SGK tarafından tespit edilmiş bir iş kazası olup olmadığı ve henüz kusur raporu alınmadığından; taraflara izafe edilebilecek kusur durumunun belli olmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebi için gerekli olan yakın ispat koşulunun gerçekleşmediği kanatine varılmış ve talebin reddine ..." şeklinde belirtilen gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

HMK'nın 390/3 maddesi, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davacı tarafından davalılardan haricen satılan iş makinelerinin halen üçüncü kişiler adına tescilli olduğu dava dilekçesinde yazılı olduğu gibi ,getirtilen satış belgelerinden davalı şirketten sonra makinelerin pek çok kez el değiştirdiği anlaşılmaktadır . Halen üçüncü kişiler adına kayıtlı bulunan iş makineleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi davada taraf bulunmayan üçüncü şahısların hukukunu etkiler niteliktedir. Davada taraf olmayan kişilerin hukukunu etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez.Bu sebeble tescili talep edilen makineler üzerine ihtiyati tedbir konulması istemi yerinde bulunmamaktadır. Davalıların malvarlığı iş bu davanın konusunu teşkil etmemektedir....

    Bu davalarda davacı alacaklı tarafından ihtiyati tedbir talep edildiğinde, mahkemece talebin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilmesi gerekli olup, ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması halinde verilen kararın ihtiyati haciz olarak kabulü gerekir. İİK'nın 281.maddesi gereğince tasarrufun iptali davası için özel olarak getirilmiş olan ihtiyati haciz isteyebilme imkanı ve hacze ilişkin karar yalnız alacaklının o malı satışı çıkarabileceğinin bilinmesi anlamında değil, aynı zamanda başkalarına devir ve ferağının önlenmesine yönelik tedbir niteliğindedir. 12. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere; İİK’nın 258/I hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir....

    Davalı tarafından ihtiyati tedbir kararına itirazda bulunmuş, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; itirazın reddine karar verilmiştir. İtirazın reddi kararı üzerine aleyhlerinde ihtiyati tedbir kararı verilen davalı tarafından ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    Kişilerin alacakları bu dava konusu sayılamayacak ve üçüncü kişiler aleyhine hak ve yarar dengesini bozacak nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı tarafın tedbir talebi konusuz kaldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararın kaldırılmasına, ancak ihtiyati tedbir talebi konusuz kaldığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Gaziantep 8....

    Davacı aynı dilekçe ile esas hakkında davasını açmış hem de ihtiyati tedbir talep etmiş ise bu halde davacıdan bir tek başvurma harcı ile dava açılırken peşin ödenmesi gereken karar ve ilam harcı alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir talebi için harç alınmaz. Ancak ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için de, dava harçlarının yatırılmış olması gerekir. Zira 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 27/3. maddesinde ''Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur.'' hükmüne yer verilmiş olup, davacının sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti ile tahliyenin durdurulması talebi yönünden son bir yıllık kira bedeli üzerinden peşin yatırılması gereken nispi karar ve ilam harcını yatırmadığı anlaşılmıştır. Bu halde; karar ve ilam harcı yatırılmadan, ilk derece mahkemesinin tahliyeye yönelik tedbir talebini kabul etmesi doğru değildir....

    dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zoründadır.” denildiğini, kendisinin tapu iptali ve tescil talebini Manisa, Ahmetli İlçesi, Kestelli Mahallesi Muhtarlığında yapılmış olan harici satım senedine dayandırdığını, ayrıca hem bu senette, hem de başkaca tanıklarının olduğunu, haklılığı yargılama sonunda ortaya çıkacak olsa da dilekçesine eklediği delilleri ile haklılığının yaklaşık olarak da ispatlandığını, mahkeme ihtiyati tedbir talebini, ihtiyati tedbir talebi yargılamayı gerektirdiğinden reddine şeklinde gerekçe ile reddettiğini, bu gerekçeye dayanarak reddin kabul edilebilmesi için açılmış bütün davalardaki ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemelerce reddinin gerektiğini, çünkü her ihtiyati tedbir talebi yargılamayı gerektiren bir dava konusuna dair olarak talep edileceğini, bütün ihtiyati tedbir talepleri yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, yasadaki ihtiyati tedbir hükümlerinin...

    İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilacın, bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 33....

    Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Ancak, tedbirin geçici koruma olması nedeniyle davanın esasını çözecek mahiyette tedbir kararı verilemez. Bu nedenlerle; somut olayda davacı, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıdan Ostim OSB Müdürlüğü'nün tahliye işleminin durdurulması için ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş mahkemece de davalı (karşı davacı) Ostim OSB Müdürlüğünün tahliye işleminin dava sonuna kadar durdurulması" yönünde ihtiyati tedbire karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; ihtiyati tedbir kararı geçici hukuki koruma tedbiri mahiyetinde olup, uyuşmazlık esasını çözer şekilde ve davacının asıl dava ile ulaşmak istediği sonucu elde eder şekilde ihtiyati tedbir kararı veremeyeceği, ihtiyati haciz talebi yönünden ise alacağın muaccel olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından davacıların tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu