İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sözleşmenin 18.3 maddesinin genel işlem koşulu mahiyetinde olduğunu, bu hükmün dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacıyı bağlamayacağını, sözleşmede kamu düzenine aykırı hususlara yer verildiğini, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
İhtiyati tedbir isteyenin diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. İTİRAZ: İhtiyati tedbir kararına karşı ... Sanayi ve Ticaret Ltd....
İSTİNAF NEDENLERİ : Aleyhine tedbir kararı verilen davalı ... vekili tarafından, davanın esasına ilişkin sonuçlar doğuracak şekilde ihtiyadi tedbir kararı verilemeyeceği, karada da belirtilen HMK 389. ve 390. maddelerindeki düzenlemeye göre, taşınmaz veya araç kaydına ,ancak, o malın aynının uyuşmazlık konusu olması halinde, malın üçüncü kişiler devrinin önlenmesi yönünde tedbir konulabileceği ileri sürülerek, 18.03.2021 tarihli ihtiyadi tedbir ara kararının kaldırlmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince 03.06.2021 tarihli duruşmada yüze karşı ihtiyati haciz kararı verildiği, 22.07.2020 tarihinde HMK 341/b maddesinde yapılan değişiklik uyarınca yüze karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı istinaf yolu açık olduğu halde itiraz yolunun açık olduğunun hatalı olarak belirtildiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir isteyence iddia edilen hususların ispata muhtaç olması yargılamayı gerektirmesi ve karar tarihi itibariyle HMK 390/3 maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tebdir isteyen vekili; müvekkilinin ülke genelinde faaliyet gösteren tanınmış bir şirket olduğunu, taraf markaları arasındaki benzerliğin müvekkilinin süre gelen işlerini ve potansiyel işlerini ciddi manada zedeleyeceğini, karşı tarafın dava konusu markayı kullanmaya başladığını, ihtiyati tebdir koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararını kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....
Baskı, Ankara 2011, sayfa 713- 722 arası) Davacı vekilinin taleplerinin yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir . Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir ....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın satışsının yapılması halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve imkansız hale geleceğinden taşınmazın 3. kişiye devredilmemesi için tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunu, kooperatifin kötü yönetim halinde olduğunun ve üyelerin zarara uğratıldığının açıkça ortada olduğunu, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi için esas hakkında kesin bir kanaat oluşmasına gerek bulunmadığı gibi tam bir ispat aranmayacağını, bu hususun ihtiyati hacizi destekler nitelikte olduğunu, davanın tazminata dönüşmesi halinde tahsil imkanının ortadan kalkma ihtimali değerlendirilerek taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....
Karşı taraf Şirket vekili, 12.01.2023 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, tedbir kararının müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, ayrıca teminatsız olarak, tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu markanın yargılama süresinde 3. kişilere devredilmesi halinde taraf değişikliği nedeniyle yargılamanın gereksiz uzayacağı, tedbir kararında dava konusu markanın karşı tarafça kullanımı engellenmediğinden teminata gerek olmadığı gerekçesiyle karşı taraf Şirket vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, HMK'nın 389. maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda esas talebin YİDK kararının iptali istemine ilişkin olduğu, tedbir talebine konu marka kullanımlarının dava konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, derdestlik, husumet, hak düşürücü süre gibi ilk itirazlarının kabulü ile zamanaşımı defi yapılmış sayılmasını, davanın reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; 23/11/2021 tarihli tensip ara kararı ile: "HMK nın 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile "Keytruda" (pembrolizumab) isimli ilacın bedelinin karar tarihinden itibaren 4 kürlük süreli kullanımının davalı T2 tarafından karşılanmasına..." karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine; 30/12/2021 tarihli ara kararı ile; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazının reddine" şeklinde karar verildi....