İhtiyati tedbir yönünden yapılan incelemede; 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiş, aynı Kanun'un 341/1- b. maddesinde ise "İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." hakkında istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde; uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır....
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi ara kararıyla"...Somut durumda talep dilekçesi incelendiğinde; davacı vekilince 09/08/2021 tarihli dilekçe ile Mahkememizin 02/08/2021 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair ara kararından rücu edilmesi ve davalı şirketlerin malvarlıkları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması, yine davalı şirketlerin mallarının devrinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmiş ise de: Rücu talebi yönünden; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz reddi halinde HMK 341, HMK 391/3, İİK 258/son maddeleri uyarınca ancak istinaf yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, ara karardan rücu talebinin reddine, İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebi yönünden; Mahkememizce verilmiş olan 2/08/2021 tarihli ret kararından sonra dosyaya mahkeme kanaatini etkileyecek yeni bir delil de girmediği anlaşılmakla, davalı Tasfiye Halinde ... A.Ş. yönünden takiplerin kesinleşmiş olması, davalı ......
tatbikinin durdurulmasına karar verildiği, kaldırılmasına ilişkin bir karar olmadığı gerekçesiyle bu yöndeki istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 21.04.2014 tarihli iflas erteleme tedbir kararında "açılmış ve açılacak tüm takip, ihtiyati haciz kararlarının tatbiki ve tahliyesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" karar verildiği, ihtiyati haciz kararının 08.07.2014 tarihinde, ihtiyati tedbir kararından sonra alındığı, tedbir kararının ihtiyati haciz kararının infazını da durdurduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, hakkında tedbir kararı verilmesi istenen davalıya ait araç ve taşınmazların dava konusu olmadığı gerekçesiyle davacının yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, her ne kadar taleplerinde ihtiyati haciz niteliğinde tedbir olarak yazılmış ise de bu talebin ihtiyati haciz talebi olarak anlaşılması gerektiğini, bu bakımdan kararın kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, bu bakımdan örnek içtihatlar da değerlendirilerek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, icra takibinin belirtilen bu tedbir kararından sonra 04.06.2014 tarihinde başlatıldığı, 03.06.2014 tarihinde... Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alınan 2014/205 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden alacaklı vekilinin talebi üzerine ve yine 05.06.2014 tarihide tedbir kararından sonra ihtiyati haciz yazılarının yazıldığı görülmektedir. Bu durumda tedbir kararında, “…ihtiyati hacizlerin…tedbiren önlenmesi …” hüküm altına alındığına göre, bu tedbir kararı; tedbir kararından sonra verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasına ve ihtiyati haciz işlemlerinin yapılmasına engeldir. Tedbir kararında açıkça bu yönde karar verildiği için artık ihtiyati haciz yapılmasına imkan bulunmamaktadır....
Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında (ve muvazaa) ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir isteminin ihtiyati haciz olarak kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Emsal Yargıtay 17 HD.nin 2012/8174 Esas 2012/9903.Sayılı Kararı) Bu bakımdan Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları doğrultusunda davacının talebinin ihtiyati haciz talebi olarak kabul edilmiş olup İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır....
Diğer yandan HMK'nun 392. maddesine göre durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıklayarak teminat alınmaksızın ihtiyati tedbire karar verebilir. Ancak İİK.'nun 259. maddesine göre mahkeme takdiren teminat alınmamasına karar veremez. Teminat alınmayacak haller hakimin takdirine bağlı olmayıp, sınırlı olarak Yasa da açıkça sayılan hallerde teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz birbirine yakın olmakla birlikte, amaç, sonuç, konu ve koruduğu hukuki yarar bakımından birbirinden tamamen farklıdır. İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada hatalı olarak tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz, ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir kararı verildiği görülmektedir....
HMK'nın 341/1-b maddesine göre de, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması mümkündür. Mahkemece ihtiyati tedbir kararı karşı taraf dinlenmeden verildiğine göre, bu kararın doğrudan istinafı mümkün değildir. Karşı taraf dinlenmeden verilen tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açık olup, kanun yolu dilekçesinin bu şekilde işleme konularak Kanundaki usule göre itirazın sonuçlandırılması gerekir. Bu itibarla, itiraz yoluna tabi ihtiyati tedbir ara kararı hakkında istinaf incelemesi yapılması mümkün olmayıp, başvuru dilekçesinin itiraz olarak değerlendirilerek bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
Davacı,dava dilekçesi ile dava konusu maddi ve manevi tazminatlarına ilişkin para alacağının güvence altına alınması amacıyla davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve dava konusu tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece 21/10/2020 tarihli gerekçeli ara kararla, davacının ihtiyati tedbir talebi yönünden, ihtiyati tedbir konulması istenen taşınır-taşınmaz malların dava konusu olmadıklarından HMK 389. maddesindeki koşulların bulunmaması nedeniyle, ihtiyati haciz talebi yönünden ise bu aşamada alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yönünden yaklaşık ispata dair koşulların bulunmaması nedeniyle davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Bu ara karar davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili süresinde iş bu ara kararı istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz ara kararının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair kararın süresi içinde davacı-ihtiyati haciz isteyen avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı-ihtiyati haciz isteyen, davalı emlakçılar vasıtasıyla 600.000 TL bedelli taşınmaz satın aldığını ve 400.000 TL peşin ödediğini, ancak yaptığı araştırmada taşınmazın gerçek değerinin 125.000 TL olduğunu anladığını, 225.000 TL fazla ödediğini ileri sürerek bu miktarın tahsilini ve bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş, ihtiyati tedbir isteminin mahkemece reddedilmesi üzerine bu defa ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı taraf, davanın ve diğer taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur....