Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesine göre iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istenebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması ve ihtiyaç iddiasının kanıtlanması gerekir. İhtiyaçlının boşta olması ihtiyacın varlığına karine teşkil eder. Ancak kiralananında yapılacak işe uygun olması gerekir. Yargılamada dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davacının boşta olduğu, herhangi bir işinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile de kiralananın yapılacak işe uygun olduğu tespit edilmiştir....
Davacı, kiracı olarak oturduğu daireyi ihtiyaç nedeniyle tahliye davası aleyhine sonuçlanınca boşaltmak zorunda kaldığını, ancak davacının halen oturmakta olduğu evinde ikamet etmeye devam ederek mecuru 3. bir şahsa kiraya verdiğini ve 6570 sayılı kanuna muhalefetten ceza aldığını belirterek; tahliye davasında ve icra dosyasına ödediği yargılama giderleri, yeni taşındığı ev ile boşalttığı eve ödediği kira farkı, depozito bedeli ve nakliye ücretinin tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasında samimi olduğunu, dava devam ederken, kalça kemiğinin kırıldığını ve rahatsızlandığını, sağlık gerekçesiyle mecura taşınamadığını ileri sürmüştür....
Noterliği’nin 14/04/2021 tarih ve 5134 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile evin müvekkili tarafından ihtiyaç nedeniyle mesken olarak kullanılacağı ve bu nedenle tahliye etmesi hususunun davalıya ihtar edildiğini, davalı tarafından evin tahliye edilmediğini, müvekkil adına kayıtlı başkaca bir taşınmaz bulunmadığını ve davacı müvekkilinin ailesi ile birlikte tahliyesi talep edilen evin üst katında kiracı sıfatıyla ikamet ettiğini, müvekkilinin davaya konu taşınmazı kendi ihtiyacı nedeniyle mesken olarak kullanacağını belirterek mesken ihtiyacı nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde temerrüt ihtarına da dayandığına göre temerrüt nedeniyle tahliye konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi doğru değildir. Hüküm yukarıda açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün Yukarıda bir nolu bentte açıklanan ihtiyaç nedeniyle tahliyeye istemine ilişkin kısmının gerekçe düzeltilerek ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenle temerrüt nedeniyle tahliyeye ilişkin kısmının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
Noterliğinden çektiği ihtarnamede ''kira sözleşmesinin 07/04/2021 tarihi itibariyle kira sözleşmesini yenilenmeyeceğini, yeni kira dönemi için taşınmaza müvekkilinin ihtiyacı bulunduğunu, taşınmazın tahliye edilmemesi halinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılacağı" belirterek taşınmazın tahliyesini talep ettiği, söz konusu ihtarnamenin davalıya 04/01/2021 tarihinde tebliğ olunduğu davanın ise 15/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece samimi olmayan istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir....
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; İncelenen tapu kayıt örneğinden davacının dava konusu taşınmazı 28.07.2017 tarihinde dava dışı 3. kişiye sattığı tespit edilmiştir....
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni olarak kabul edilemeyeceği gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz....