Mahkemece işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacı, 02.10.2007 tarihinde satın aldığı taşınmazın 01.06.1998 başlangıç tarihli sözlü kira akdine dayanarak, turizm ve nakliye işi yapmak için işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Tahliyesi istenilen yerin yapılacak işe uygunluğu araştırılmadan davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....
Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; Davacı, kiralananda derneğin amacı doğrultusunda engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna yönelik kurslar düzenleneceğini, engelli sorunlarının görüşüldüğü aylık toplantıların da lokalde yapılacağını belirterek ihtiyaç nedeni ile tahliye talebinde bulunmuş, dinlenen tanıklar bu iddiayı doğrulamış, 15.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda da kiralananın davacının ihtiyacına uygun nitelik ve özellikte olduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle ihtiyaç iddiası kanıtlanmış olup ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece davacının 1341 doğumlu olup, yaşı itibariyle bakıma muhtaç olduğu ayrıca aynı adreste iki taşınmazı bulunup, diğer taşınmazın 1.8.2007 tarihli sözleşme ile yeniden aynı şahsın oturmasına müsaade edildiği, bu nedenle ihtiyacın samimi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; uyuşmazlık ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.12.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacının oğlunun dava açıldığı tarihte İstanbul’da oturduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı oğlunun dava açılış tarihinde ve yargılama aşamasında yerleşeceğini iddia ettiği Karabük iline gelmek için her hangi bir girişimde bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle henüz ihtiyaç doğmamıştır. Doğmamış ihtiyaç için açılan tahliye davası dinlenemez. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
Davacı – yeni malik, önceki malik ile davalı kiracı arasındaki mayıs 2005 başlangıç tarihli beş yıl süreli sözlü kira sözleşmesine göre, davalı kiracı tarafından kullanılan taşınmaza mermer atölyesi olarak kullanmak üzere ihtiyacı bulunduğunu, 21/05/2007 keşide 24/05/2007 tarihli ihtarname ile taşınmazın tahliye edilmesini istediğini, davalı kiracının tahliye etmediğini belirterek, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Davalı cevap dilekçesinde; Davacının süresinde kendisine ihtiyaç nedeni ile tahliye istemli ihtarname göndermediğini, ihtiyaç nedeni ile tahliye davası ile tahliye taahhüdüne dayalı tahliye davasının kira süresinin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde açılması gerekirken, davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kiralamaya konu taşınmazı tahliye edeceğine dair 20.05.2013 tarihli tahliye taahhüdüne rağmen 01.02.2015 tarihinde kiralananı tahliye etmediği ve söz konusu taahhütnamenin de davalı tarafından verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....
Davalı vekili müvekkilinin taşınmazda 2004 tarihinden beri kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin en son 2011 tarihinde yenilendiğini, davacının yurt dışından emekli olduğunu ve 6 ay kadar yurtdışında kaldığını, davacının ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığından davanın reddini savunmuştur. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Olayımıza gelince; davacı her ne kadar ihtiyaç iddiasına dayalı olarak davasını açmış ise de dava konusu taşınmazda ne iş yapacağını açıklamamıştır....
Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı HMK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerekir. 6098 sayılı TBK’nun 350. maddesi hükmüne göre kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa kira sözleşmesini açacağı tahliye davası ile sona erdirebilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devamı gerekir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
Mahkemece de bu nedenle tahliye davasının konusunun kalmadığına karar vermiştir. İhtiyaç nedenine dayanan tahliye davalarında ihtiyaç nedeninin yalnızca davanın açıldığı tarihte varlığı yeterli olmayıp, yargılama süresince de ihtiyaç nedeninin devam etmesi gerekmektedir. Dava konusu kiralananın yargılama sırasında satıldığına göre davanın ihtiyaç nedeni de ortadan kalkmıştır. Artık ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğundan söz edilemez. Bu durumda davalının mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....