Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı taşıma kooperatifinden haksız olarak ihraç edildiğini, ancak buna ilişkin kararın müvekkiline tebliğ edilemediğini ileri sürerek; ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatifçe davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece, ihraç kararı davacıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın süresinde açılmış sayılacağı ve davacının üyelik şartlarını yerine getirme konusunda usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğünün ispat edilemediği gerekçeleriyle, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir....

    Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, istirdat istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre istirdat davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, istirdat istemi yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı kooperatif vekilince, davacının 1997 yılından beri kooperatife hiçbir ödeme yapmadığı, bu tarihten itibaren davacıya gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilemediği, bunun üzerine 2003 yılında davacının ihraç edildiği, ihraç kararının ilanen tebliğ edildiği, ancak 2007 yılında ihraç kararının iptali davasının açıldığı savunulmuştur....

        Mahkemece, ihraç kararının tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle davanın süresinde olduğu kabul edilerek yapılan yargılama sonunda davacıya gönderilen ikinci ihtarnamede 1 ay yerine 30 gün süre verilmesinin yasaya aykırı olduğu, bu nedenle ihraç kararının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ihraç kararının iptali ile davacının üye olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ihraç kararının davacıya tebliğinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle hak düşürücü sürenin geçirilmediği kabul edilmiş ise de; tebligat parçasında davacının “tevziat saatlerinde işe gittiği” gerekçesiyle tebligatın muhtara yapıldığı belirtilmiş, bu hususta bilgi veren komşunun isim ve imzasından imtina ettiği ve kendisine haber bırakıldığı da yazılıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin aidat ve gecikme cezası bulunduğundan bahisle iki ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelerdeki borç miktarının gerçek olmadığını ve ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin borcu olmadığı için ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin 30.03.2010 tarihinde yönetim kurulu tarafından ihraç edildiğini, itirazları üzerine genel kurulda da ihraç kararının onaylandığını ileri sürerek, davaya konu ihraç kararının iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/553 Esas KARAR NO: 2023/632 DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 KARAR TARİHİ: 05/10/2023 BİRLEŞEN ------ SAYILI DOSYASINDA DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 BİRLEŞEN ----- SAYILI DOSYASINDA DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 BİRLEŞEN ----- SAYILI DOSYASINDA DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 BİRLEŞEN -------- SAYILI DOSYASINDA DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 BİRLEŞEN ------ SAYILI DOSYASINDA DAVA: Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ: 26/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurulunca Alınan İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacılar vekili iş bu dava ve birleşen dosyanın davacılarının, davalı kooperatifin...

              - K A R A R - Davacı, davalı kooperatife üye olduğunu, davalı kooperatife tüm aidatlarını ödemesi gereken zamanda ödediğini, daha sonra kendisine üyelikten ihraç edildiğinin bildirildiğini, oysa aleyhine yönelik herhangi bir ihraç kararı alınmadığı gibi tarafına tebligat da yapılmadığını, yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğinin iddia edildiğini, davalı kooperatifin haksız olarak müdahelenin meni ve ecrimisil talepli dava açtığını, ancak dosyada bilirkişi raporlarında da kendisiyle yönelik ihraç kararının olmadığının belirtildiğini, ihraç kararının iptali ve üyeliğin tespiti davası açmak için tarafına süre verildiğini ileri sürerek, usule ve yasaya aykırı ihraç kararının iptaliyle, üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

                Mahkemece her ne kadar her iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tesbit istemi bakımından ihraç kararının iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tesbit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tesbit edilecektir. Mahkemece, menfi tespit istemine ilişkin davacının aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi için, bu davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydı yapılıp, ihraç kararının iptali davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre, davacının menfi tespit davasındaki aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi gerekirken, her iki davayı birlikte görmesi doğru olmamıştır. b)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  Zira ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği gün itibariyle hüküm ifade edeceğinden, ikinci ihraç kararının verildiği tarihte bir ortaklık söz konusu olmayacağından, böyle bir kişinin ihracı da esasen mümkün olmayacak ve ikinci davanın aktif husumet yönünden reddi gerekecek, o davanın kabul ile sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde, bu dava için davacının aktif dava ehliyetinin varlığı söz konusu olacağından, yargılamaya devam edilerek bu dava konusu ihraç kararının yasaya uygun olup olmadığı incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden birleşen davanın konusu olan ihraç kararının yok hükmünde olduğunun kabulü de doğru görülmemiştir....

                    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Davalı kooperatifin üyesi iken, 1986 yılında üyelikten ihraç edildiğini yeni öğrendiklerini, müvekkilinin 1983 ile 1998 yılları arasında yurtdışında bulunduğunu ve kendisine ihraç kararından önce ihtar yapılmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının borçlarını ödememesi üzerine ihraç edildiğini ve ihraç kararının, davacının adres değişikliğini müvekkiline bildirmemiş olması nedeniyle 1990 yılında ilanen tebliğ edildiğini, davacının yıllar sonra bu davayı açmasının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu