Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin...
maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106'ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları...
anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....
bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....
Davanın yasal dayanağını, limited şirket niteliğindeki tüzel kişi işverenlerin üst düzey yönetici ve yetkilileri ile ortaklarının kamu alacaklarından sorumluluğunu düzenleyen ve 5510 sayılı Kanunun geçici 7’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan ve uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan 6183 sayılı Kanunun 35 ve Mükerrer 35’inci maddeleridir. 6183 sayılı Kanun’un Mükerrer 35’inci maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde ise; limited şirket ortaklarının kamu alacaklarından sorumluluğu düzenlenmiş, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılması koşuluyla şirket ortaklarının sermaye hisseleri oranında sorumlu olacağı öngörülmüştür....
Davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Yasa’nın 105. maddesi, “Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benziyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları Cumhurbaşkanı karariyle kısmen veya tamamen terkin olunur. (1) Bu madde hükmünden faydalanmak için afetin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile müracaat edilmesi şarttır. Bu madde şümulüne giren bir zararın mevcut olup olmadığı mahalli il veya ilçe idare kurullarınca, zararın derecesi, Maliye Vekaletince genel olarak belirtilecek esaslar dahilinde ilgili amme idarelerince tesbit olunur....
İdare Mahkemesinin 17/07/2014 tarih ve E:2013/1517, K:2014/1099 sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, ihalenin feshi davasının reddine ilişkin mahkeme kararıyla dava dışı … İnşaat San. ve Turizm A.Ş.'ye verilen 269.500,00 TL para cezası ile bu kararın temyizi üzerine onanması sonucu bakiye 3,15 TL temyiz onama harcının kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan takip ve tahsili amacıyla düzenlenen 25/07/2013 tarih ve … sayılı 269.503,15 TL bedelli ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Maddesinde "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur." hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu madde ile kanunun kapsamına giren alacaklar belirlenmiş olup, idarelerin akitten, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğan alacakları kapsam dışında bırakılmıştır. 506 sayılı Kanun 80. maddede (5510 SK m.88) Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir....
alacağın tahsili imkânının kalmadığını, tescil işleminin usulsüz olup iptali gerektiğini, tescil işleminin sürenin geçmesi nedeniyle de usulsüz olduğunu, ihalenin 26.04.2012 tarihinde yapılmış olmasına rağmen, geçen süre zarfında davalı alacaklının KDV, damga vergisi ve tahsil harçlarını yatırmamasına rağmen, ihalenin iptal edilmediğini, 6183 sayılı Kanun'un 21/2. maddesince taşınmazın aynından doğan amme alacağının rehinli alacaklardan önce geldiğini, müvekkilinin 307.040,48 TL vergi alacağı bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacağının öncelikli alacak olarak kabulü ile sıra cetvelinin düzeltilmesini, taşınmazın aynından doğan vergi borçları ödettirilmeden yapılan tescil işleminin iptalini talep ve şikayet etmiştir....
Açık artırmada taşınmazın 60.000,00 TL bedelle Ebazer Engin'e ihale edildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 99. maddesinde ihalenin feshine ilişkin şikayetlerin ihalenin ilgililere tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği düzenlenmiş olup, ihalede hazır olmayan davacı vekilinin, tebliği beklemeden 28/12/2017 tarihinde yapılan ihaleden itibaren 7 günlük yasal süre içinde, 04/01/2018 tarihinde açtığı dava süresindedir. 6183 sayılı Kanunun 99. maddesinde ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceği düzenlendiğinden, davalı vekilinin göreve yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....