Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; şikayetçi borçlular diğer fesih nedeni ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, bu şikayetin sonucu beklenmeden satışın yapıldığını beyanla ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece şikayet bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. Borçluların ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği bu husus İİK.nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldi ki; İİK'nun 22. maddesi nazara alındığında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasından verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur. O halde mahkemece, talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

    İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçlu ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, şikayetçi borçlunun yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra takibinde borçlu olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan Metin Cesur'a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şikayetçi icra müdürlüğünün sadece İİK 133. maddesi uyarınca ihalenin kaldırılması yetkisi olup, İİK 134/2. maddesi kapsamında ihalenin feshini isteyecek ilgililer arasında olmadığından aktif husumet yokluğu nedeni ile istemin reddi yerine yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Taşınmazın hissedarının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....

        Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

        CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; şikayete konu ihalenin feshi talebinin haksız hukuki mesnetten yoksun olduğunu, takip konusu alacağın muvazaalı olduğuna ilişkin iddianın yersiz olduğunu, kaldı ki bu hususun ihalenin feshi sebebi olmayacağını, ihalenin feshi nedenlerinin ihalenin hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, İhalenin yapılması aşamasındaki hatalı işlemler ile ihaleye fesat karıştırılmış olması ve alıcının taşınmazın önemli niteliklerinde hataya düşürülmüş olması gibi sebeplere dayanabileceği, şikayet dilekçesinde bu sebeplerden hiç birine dayanılmadığı gibi ihalenin tam saatinde başladığından bahisle haksız ve kötüniyetli ihalenin feshi talebinin reddine davacının asıl alacağın %10'u tatarında para cezası ile tecziyesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Hukuk Dairesinin 2020/833 esas 2020/1565 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taşınmazın değerinin belirlendiği keşif tarihi esas alınmak üzere tespit edilecek değerinin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verileceğinin yazıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde taşınmazın değerine yönelik ihalenin feshi sebebine dayanılmamış olduğundan keşifte belirlenen değerin daha yüksek olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi yerinde değildir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir....

        İlk Derece Mahkemesince, kamu ihale kurumu ve idare mahkemesi kararlarıyla ihalenin hatalı yapılması nedeniyle iptal edildiği için davacı ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini bu sebeple 4735 sayılı Kanunun 24. maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İcra Müdürülüğünce alacaktan arta kalan tutarın 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde ihalenin fesh olunacağını içerir ihtarname şikayet olunan alacaklı ...’a tebliğ edilmiş ise de, hesap hatası yapıldığının anlaşılması üzerine henüz verilen süre dolmadan söz konusu ihtarnameden dönülerek şikayete konu sıra cetvelinin düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. İİK'nın 142. maddesinde; "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise sıraya dair şikayetlerin icra mahkemesine yapılacağı öngörülmüştür....

            Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak sulh hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

            UYAP Entegrasyonu