Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandırdığı kredi nedeniyle davalıya ait taşınmaza birinci derecede 3 milyon TL'lik konut finansmanı ipoteği tesis edildiğini, ipotekli taşınmazın davalının borcundan dolayı TMSF tarafından ihaleye çıkartıldığı ve 16.05.2014 tarihinde üçüncü şahsa ihale edildiğini, ancak ihalenin kesinleşmediğini, davalı borçlunun müvekkili şirkete olan taksitlerini ödememesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, her ne kadar ipotekli taşınmaz TMSF tarafından ihale edilmiş ise de, ihalenin feshi davasının açılmış olması, ihalenin kesinleşmemiş olması, alacağın tahsili için yasal takip başlatmayı önleyici yasal hüküm bulunmadığını, borçlunun icra takibine itiraz üzerine 22.04.2016 tarihinde itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davasında alacağın muaccel olup olmadığı, varlığı ve miktarı bilirkişi tarafından incelendiğini, alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, sıra...
davasında çıkan karar gereği, taşınmaz müvekkili adına tescil ettirildikten sonra satışının yapılması gerektiğini, satış ilanında taşınmazın T3 adına kayıtlı olduğunun ve 1/2 payının satılık olduğunun yer almadığını, tasarrufun iptali davasından bahsedilmediğini, dosyada T3'ün katılım ve nafaka alacağı belirtilmiş olmasına rağmen, satış ilanında bunlara yer verilmediğini, satış ilanının gazetede yayınlanmadığını, borçlu T1 hakkında kesin aciz belgesi alınmadan 3. kişinin taşınmazına yönelik olarak tasarrufun iptali davası açılarak, satış yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davası kesinleşmeden satışın yapılamayacağını belirterek, ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini talep ettiği, mahkemenin talebi satış iptali şeklinde değerlendirerek reddettiği, Dairemizin talebin ihalenin feshi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle verdiği bozma kararı üzerine bu kez şikayet edenin husumet ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek kişiler açıkça belirtilmiş ve borçlu da fesih isteyebilecek kişilerin içinde sayılmıştır....
Bu durumda şikayetçinin borçlular hakkında başlatmış bulunduğu icra takibi devam ettiğinden ve yukarıda da açıklandığı üzere taşınmaz üzerine de haciz uygulattığından İİK'nun 134/2.maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceği kişilerden bulunduğundan satış kararının kendisine tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususun yerine getirilmemesi tek başına ihalenin feshi nedeni olacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de ihalenin yapıldığı tutanakta ihalenin başlama tarihi yazılmadığı gibi bir kısım imzaların da eksik olduğu, bu hususların göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir....
Bu durumda şikayetçinin borçlular hakkında başlatmış bulunduğu icra takibi devam ettiğinden ve yukarıda da açıklandığı üzere taşınmaz üzerine de haciz uygulattığından İİK'nun 134/2.maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceği kişilerden bulunduğundan satış kararının kendisine tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususun yerine getirilmemesi tek başına ihalenin feshi nedeni olacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de ihalenin yapıldığı tutanakta ihalenin başlama tarihi yazılmadığı gibi bir kısım imzaların da eksik olduğu, bu hususların göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1171 Esas sayılı dosyasında takibin iptali istemiyle açılan davada, satış tarihinden önce İİK'nun 22. maddesine göre verilmiş icranın ya da satışın durdurulması kararı bulunmadığı gibi bu konuda davacı - borçlu tarafından da bir iddiaya yer verilmediği, satış kararının takibin iptali davasından önce alındığı ve dava da satışın yapıldığı tarihlerde yargılamanın devam ettiği, dolayısıyla ileri sürülen hususun ihalenin feshi sebebi olmadığı (Yargıtay 12. HD Başkanlığının 2020/4166- 7582 E.K.sayılı içtihatı) açıktır. Anılan nedenlerle ihalenin gayrimenkul satış hükümlerine uygun şekilde gerçekleştirildiği anlaşılmakla davacının ihalenin feshine yönelik şikayetinin reddine, İİK 134/2 maddesi uyarınca talebin reddine karar verildiğinden davacının ihale bedelinin %10'u olan 48.600,00TL para cezası ile cezalandırılmasına, karar kesinleştiğinde harç tahsil müzekkeresinin düzenlenmesine'' karar verildiği görülmüştür....
Davacı tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı olarak İstanbul 30.İcra Müdürlüğünün 2012/29544 esas sayılı takip dosyasının iptali ile bu takip dosyasına bağlı gerçekleştirilen ihalenin feshini talep ve dava etmiştir. Davacının dava konusu taşınmazda tapu maliki olması nedeniyle mülkiyet hakkı dışında başka bir hakkı bulunmamaktadır. Davacı tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı olarak takibin iptalini ve ihalenin feshini istemektedir. Dava, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı icra takibinin ve bu icra takibine dayalı gerçekleştirilen ihalenin feshi istemine ilişkindir....
Somut olayda, Dairemizce mahkeme kararı, ihalenin feshine yönelik birleşen dosya yönünden yetkisizlik kararının gereğinin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle re'sen açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bozulmuş olmakla mahkemece, bozma ilâmına direnilmeyerek uyma kararı verilmesine rağmen bozma ilamı aşılmak suretiyle bozma nedeni yapılmayan ve tescil işleminin iptali talebine ilişkin asıl davanın reddine karar verilerek, bu istem ihalenin feshi gibi değerlendirilip para cezasına da hükmedildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkeme; bozma ilamına uymakla uyma kararı ile bağlı hale gelmiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma ilâmında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapmak ve hüküm kurmaktan ibarettir. O halde, mahkemece bozma ilamı gereğince, bozma nedeni yapılmayan asıl dava (tescil işleminin iptali) yönünden hiçbir karar verilmemesi gerekirken bozma ilamı aşılarak asıl dava yönünden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
edildiği, ihalenin bu şekilde tamamlandığı görülmüş olup, idare açısından Köylere Hizmet Götürme Birliği İhale Yönetmeliği'nin 5. maddesinde belirtilen, saydamlık, rekabet, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması gibi ilkelere uygun hareket edildiği ve bir önceki ihalenin iptali istemiyle Mahkemelerinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile ihale yetkilisi tarafından "ihalenin iptal edilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı" sonucuna ulaşarak davanın reddine karar verdiği de dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/32 Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptaline karar verildiğini ve iş bu kararın müvekkili borçlu ve dava dışı 3. kişi tarafından istinaf edildiğini, iş bu kararın halen derdest olduğunu, buna rağmen alacaklı tarafından dava dışı 3. kişi adına kayıtlı Samsun İli, İlkadım İlçesi, 19 Mayıs Mah. 7821 Ada, 8 Parsel, 9 nolu bağımsız bölüm taşınmazdaki borçlu hissesinin satışının istendiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/11 talimat sayılı dosyasında 26/07/2022 tarihinde dosya alacaklısına borca mahsuben ihale edildiğini, yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğundan iptali gerektiğini, satış ilanının Türkiye çapındaki tirajı yüksek bir gazetede yapılması gerektiğini, gazete ilanının yapılmamış olmasının taşınmazların ihalesinin başlıca fesih sebeplerinden olduğunu, satış ilanı ve şartnamesinde satışa konu taşınmazın önemli nitelik ve vasıflarının yazılmaması nedeniyle ihaleye katılımı etkilemesi sebebiyle ihalenin feshi gerektiğini, ihalenin feshi davasına...