Öte yandan, İİK'nın 195/1. maddesinin "Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur." hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer'ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK'nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı İflas Masasını temsilen İflas İdaresi vekili istinaf talebinde; davalı şirketin 09/10/2018 tarihinde konkordato başvurusunda bulunduğunu, 09/07/2020 tarihinde iflasına karar verilerek iflasın açılması ile davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünü, İİK'nun 194. Maddesi gereğince davanın durdurulması gerektiğini, iflasın açılması ile davanın iflas idaresi tarafından takip edileceğini, 2....
Harçlara ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok gerçek veya tüzel kişinin aynı davada iflasın ertelenmesini istemelerine engel teşkil etmektedir. Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi taleplerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi isteminin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca bataklığın tesbit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasının açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi de birlikte istenemez....
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- İflas, iflas kararının tefhim edildiği anda açılır (İİK.m.165). Bu nedenle davacılar vekilinin iflasın açılması kararının tedbiren durdurulması yönündeki talebinin reddi gerekmiştir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, iflasın açılmasının durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, İİK'nın 195/1. maddesinin " Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur." hükmü uyarınca mahkemece, asıl davada davalının iflas tarihine kadar alacağı ve fer'ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir....
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir Dava açıldıktan sonra iflas halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir. Ne var ki, dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde ise; İİK`nin 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK`nin 219. maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir....
Dosyayı inceleyen bölge adliye mahkemesince davalı şirketin dava açıldıktan sonra iflas ettiği gerekçesi ile davacının alacaklarının iflas masasına bildirilmesi, iflas idaresi tarafından verilen cevapta işbu dava sebebiyle dosya sonucunun beklenildiği ve sıra cetvelinde davalı olarak kaydedildiği belirtilerek davacının işçilik alacakları henüz masaya kaydedilmemiş olması sebebiyle, davanın iflas masasına kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile alacakların iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Ne var ki, İİK'nın 195. maddesi gereğince, iflasın açılması ile müflisin borçları muaccel olur. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları ana paraya eklenir. Kayıt kabul davasında, alacağın fer'ileri ile birlikte miktarı iflasın açıldığı tarih itibari ile belirlenmesi gerekir....
Dosyayı inceleyen bölge adliye mahkemesince davalı şirketin dava açıldıktan sonra iflas ettiği gerekçesi ile davacının alacaklarının iflas masasına bildirilmesi, iflas idaresi tarafından verilen cevapta işbu dava sebebiyle dosya sonucunun beklenildiği ve sıra cetvelinde davalı olarak kaydedildiği belirtilerek davacının işçilik alacakları henüz masaya kaydedilmemiş olması sebebiyle, davanın iflas masasına kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile alacakların iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Ne var ki, İİK'nın 195. maddesi gereğince, iflasın açılması ile müflisin borçları muaccel olur. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları ana paraya eklenir. Kayıt kabul davasında, alacağın fer'ileri ile birlikte miktarı iflasın açıldığı tarih itibari ile belirlenmesi gerekir....
Harçlara ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok gerçek veya tüzel kişinin aynı davada iflasın ertelenmesini istemelerine engel teşkil etmektedir. Öğretide ve uygulamada iflas ve konkordato istemlerine ilişkin davaların münferiden açılması gerektiği düşüncesi hakimdir (KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C.III, Ankara 1993, S.2667). İflasın ertelenmesi taleplerinde de bu görüşlere paralel davranılmalıdır. Zira, iflasın ertelenmesi isteminin reddi gerektiğinde, bir diğer ifadeyle borca bataklığın tesbit edildiği ve iyileştirme projesinin uygun görülmediği hallerde mahkemece şirketin iflasına karar verilecektir. İflasın ertelenmesi talebinin sonuçlarından biri de iflasın açılmasıdır. Birden çok borçlunun iflası bir dava içinde istenemeyeceği gibi birden çok borçlunun iflasının açılması sonucunu doğuracak olan iflasın ertelenmesi de birlikte istenemez....
İİK'nın 194. maddesi uyarınca iflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını, acele olanlar istisna olmak üzere, ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile, tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı olarak taraf bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olması gerekir. İşte bu nedenle İİK'nın 194. maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir....