WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 08.07.2010 No : 38-603 Davacı tarafından ... olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahillerden ... San.Tic.A.Ş vekili ile Türkiye Garanti Bankası A.Ş vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - iflasın ertelenmesinin uzatılması talebinde bulunan vekili, müvekkili şirketin bir yıl süreyle iflasının ertelenmesine karar verildiğini, bu süre içinde iyileştirme projesinin başarıyla uygulanmasına rağmen borca batıklığın devam ettiğini belirterek, iflasın ertelenmesi kararının bir yıl süreyle uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır. İflasın ertelenmesi taleplerinin grup şirketleri tarafından birlikte açılması, bunların ayrı ayrı yatırmaları gereken harçtan kaçınmalarına da imkan verecektir. Harçlara dair düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok tüzel kişinin birlikte iflasın ertelenmesi talebinde bulunmalarına engel teşkil etmektedir....

      Mahkemece, iflasın ertelenmesi talebi ilan edilerek alınan bilirkişi raporları çerçevesinde şirketin borca batık olduğu, 3.000.000 TL olan şirket sermayesinin 500.000 TL’sinin ödendiği, bakiyesinin ödenmediği, şirketin -402.295.13 TL eksi özvarlığa sahip olduğu, en son alınan bilirkişi ek raporuna göre iyileştirme projesinin hedefine ulaşmasının güç olduğunun mütalaa edildiği belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, iflasın açılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra müdürlüğü ve icra mahkemesince iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının kapsamı daraltılamaz ve yorumlanamaz. Somut olayda; borçlu şirket tarafından açılan iflâsın ertelenmesi davasında, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/09/2015 tarih ve 2015/201 Esas 2015/753 Karar sayılı ilamıyla borçlu şirket hakkında 17.09.2015 tarihinden itibaren bir yıl süreyle iflasın ertelenmesine karar verildiği, bu kararın 8. bendinde; "yapılan takiplerde dahil olmak üzere tüm icra takiplerinin İİK'nun 179/b maddesi gereğince durdurulmasına" şeklinde karar verildiği görülmüştür. İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının kapsamı icra müdürlüğü ve icra mahkemesince yorumlanamayacağından, iflasın ertelenmesi karar tarihi olan 17.09.2015 tarihinden sonra 04.11.2015 tarihinde başlatılan takip hakkında icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına yönelik verilen karar doğrudur....

          Mahkemece, davanın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine belirtilen sürede açılıp açılmadığı tespit edilmeli; süresinde açılmamış ise hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmeli, iflasın ertelenmesi hükmünden öncesine ilişkin dönem prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye sorumluluğu gerçekleştiğinden, sonradan şirket yönünden verilen iflasın ertelenmesi kararı üst düzey yöneticinin müteselsil sorumluluğunu etkilemeyeceği ve haklı neden oluşturmayacağı dikkate alınarak, iflasın ertelenmesi kararından önceki dönem prim borçları olup olmadığı araştırılarak, bu borçlar açısından davacı hakkında müteselsil sorumluluğuna dayalı olarak takip yapılabileceği dikkate alınarak karar verilmelidir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nın 179 maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası başlığı altında düzenlenen iflasın ertelenmesi koşullarının davacı şirketler açısından gerçekleşmediği, şirketlerin borca batıklık durumlarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, her iki davacı şirket yönünden iflasın ertelenmesi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacıların iflasın ertelenmesi taleplerinin REDDİNE, 2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70....

              Bu çerçevede, iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuş olan borçlu şirketin alacaklılarının, alacaklarını tahsil amacıyla uygulayabilecekleri temlik, takas, mahsup, hapis hakkı gibi hukuki işlemlerin durdurulmasına yönelik tedbirler hep sonuçlarını maddi hukuk alanında doğuran veya borçlu şirkete nazaran üçüncü kişi durumunda olanların maddi hukuktan doğan talep ve def'i haklarını etkileyen (kısıtlayan) tedbirlerdir ve bu tedbirlere gerek iflasın ertelenmesi kararı çerçevesinde, gerekse iflasın ertelenmesi talebinden sonra, erteleme yargılaması sırasında ihtiyati tedbir yoluyla karar verilemez. Keza, üçüncü kişilerin haklarını etkileyecek ihtiyati tedbir kararları vermekten de kaçınılmalıdır. İflas erteleme davalarında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin yerinde görülmesi halinde mahkemece malvarlığının muhafazası için gerekli tedbirler alınabilir....

                Bu bağlamda, doktrinde, buna imkân verilmediği takdirde, bazı hallerde uzun zaman alabilecek yargılama süreci esnasında talep sahibi şirketin mallarının muhafaza altına alınması veya satılması suretiyle iflasın ertelenmesi kurumunun bütün özünden ve faydasından yoksun bırakılmasının imkân dahiline gireceğine; kanun koyucunun alacaklılar arasında eşitliği bozan böyle ağır ve vahim bir sonucu istediğini düşündüren hiçbir gerekçe veya hüküm bulunmadığına işaret edilmektedir. Ne var ki, böyle bir ihtiyati tedbir kararının, iflasın ertelenmesi kararıyla dahi elde edilemeyecek olan hukuki sonuçları borçlu şirkete bahşedecek nitelikte olmaması gerekir. Dolayısıyla, iflasın ertelenmesi talebinin incelenmesi sırasında geçerli olmak üzere verilen ihtiyati tedbir kararlarının da maddi hukuk alanında sonuçlar doğuracak nitelik ve içerikte olmaması gerekir....

                  Ltd.Şti. vekiline 10.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 24.11.2008 tarihli temyiz istemi süresinde olmadığından reddi gerekmiştir. 2-İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması, mali durumunu iyileştirme umudunun bulunması gerekir. İyileştirme umudu yönünden erteleme talebinde bulunurken sunulması gereken iyileştirme projesi incelenmeli, projenin ciddi ve inandırıcı olması halinde iflasın ertelenmesi talebi kabul edilmelidir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılığı yönünden alınan bilirkişi raporu yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak erteleme koşullarının mevcut olup olmadığı tespit edilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. İflasın ertelenmesi kararı ile birlikte mahkemece kayyım atanmasına da karar vermelidir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 16.05.2007 No : 382/160 Hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil Kuveyt Türk Katılım Bankası AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 1985 yılında kurulan şirketin ürettiği malları ihraç ettiğini, Çin unsurunun devreye girmesiyle ekstil sektörünün olumsuz etkilendiğini, şirketin 20.05.2005 tarihinde üretiminin durduğunu, mali durumunu düzeltebileceğini ileri sürerek iflasın ertelenmesini talep etmiştir. Mahkemece iflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olmadığı, bu nedenle iflasa veya ertelemeye karar verilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı Kuveyt Türk AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu