vek.Av.... 3-...vek.Av.... 4-Vakıflar Bankası T.A.O. vek.Av.... 5-T.C.Ziraat Bankası A.Ş vek.Av.... ... olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile müdahil Garanti Bankası vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, mobilya sektöründe çalışan müvekkili şirketin olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle mali durumunun bozulduğunu, ödemelerde ciddi sıkıntılar yaşadığını, şirketin pasiflerinin aktiflerinin 2 katı olduğunu, devam eden taahhütleri bulunduğunu, iflasın ertelenmesi halinde borçlarını ödeyeceğini ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahillerden T.C.Ziraat Bankası A.Ş, T.Halk Bankası A.Ş, ... Varlık A.Ş vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin iflasın ertelenmesi talebinin kabul edilerek 20.06.2007 tarihinden itibaren iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiğini, şirketin iyileştirme projesi çerçevesinde faaliyetine devam ettiğini, şirketin borçlarının önemli bir kısmının ödendiğini ileri sürerek iflasın ertelenmesi kararının 1 yıl süreyle uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır. İflasın ertelenmesi taleplerinin grup şirketleri tarafından birlikte açılması, bunların ayrı ayrı yatırmaları gereken harçtan kaçınmalarına da imkan verecektir. Harçlara dair düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok tüzel kişinin birlikte iflasın ertelenmesi talebinde bulunmalarına engel teşkil etmektedir....
Talep, asıl borçlu şirket aleyhine bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl borçlu hakkında devam etmekte olan iflasın ertelenmesi davasında tedbirlere hükmedildiği ve asıl borçlu şirket lehine ipotek tesis edildiğinden, itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davasının devam etmesinin ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı gibi, İİK 45/2 ve İİK.'nun 167/1 maddesine göre “alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir”. Bu nedenle alacağın ipotekle temin edildiği ve asıl borçlu şirket hakkında iflasın ertelenmesi davasının devam ettiğinden bahisle ihtiyati haciz kararının kaldırılması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmüş olan iflasın ertelenmesi davasında verilen 27/04/2016 tarihli iflasın ertelenmesi kararına dayanarak takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin iflasın ertelenmesi kararında borçlu aleyhindeki icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiği ve bu karar icra mahkemesince aşılarak (takip hakkında icra müdürlüğünce durdurma kararı verildiğinden) iflasın ertelenmesi kararından sonra başlatılan takip hakkında takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği gerekçesi ile reddine hükmedildiği, borçlu vekili tarafından şikayetin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....
Davacı limited şirket iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuştur. İflasın ertelenebilmesi için erteleme talebinde bulunan sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması, mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Erteleme talebi TTK.’nun 324/2. maddesine göre borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenlerle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir. Sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması halinde iflasını veya iflasın ertelenmesini düzenleyen İİK’ nun 179. ve TTK’ nun 324. maddelerinde bu istemin ilanına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. İflasın ertelenmesi kurumu erteleme talebinde bulunan şirketin menfaati gözönüne alınarak düzenlenmiş ise de, alacaklıların menfaatleri de şüphesiz korunmalıdır....
Mahkemece iflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olmadığını, özsermayesinin borçlarını karşılamaya yeterli olduğu gerekçesiyle iflasın ertelenmesi talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 04.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AŞ. ...İnş.Ltd.şirketi vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 1987’den beri inşaat taahhüt işleri yapan müvekkili şirketin birçok işi tamamladığını, bazı işlerin devam ettiğini, inşaat malzemelerindeki artış nedeniyle maliyetin arttığını, Toki'nin fiyat artışı yapmadığını, borca batık hale gelen şirketin mali durumunu iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerle düzeltebileceğini ileri sürerek iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiş, iflasın ertelenmesi talebine ilişkin karar bir kısım alacaklıların temyizi üzerine Dairemizin 2007/11176 esas, 2008/4732 karar sayılı kararıyla bozulmuş, bozmaya uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve iflasın ertelenmesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, karar ... AŞ., ... Ltd.,Akbank AŞ., ... AŞ., ...İnş.Ltd.Şti.tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili tarafından açık dava sonucunda müvekkili şirket hakkında iflasının ertelenmesi süresinin 2 yıl süre ile uzatılmasına karar verildiğini, öncesi müvekkilinin borca batıklığının devam ettiğini, müvekkilinin iyilileştirme konusundaki çabalarının da devam ettiğini ileri sürerek, iflasın ertelenmesi süresinin ikinci kez 1 yıl daha uzatılmasını talep etmiştir. Bir kısım müdahiller davaya cevap vermemiş, bir kısım müdahil vekiller ise davacı şirket hakkında iflas kararı verilmesini istemişlerdir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.09.2012 tarih ve 2012/6-238-2012/635 sayılı kararı ile [Görüldüğü üzere, bu hükümde (İİK.nun 179/b maddesi kastedilerek) iflasın ertelenmesi kararının davalara etkisinden söz edilmemiştir. Bu durum karşısında; iflasın ertelenmesi üzerine borçlu hakkında "hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur" ise de, iflasın ertelenmesinden önce yapılan (veya tedbiren durdurulan) takiplere ilişkin olarak açılan iflas davası dışındaki, itirazın iptali, borçtan kurtulma gibi takiplere ilişkin davalara, dava bir takip işlemi olmadığından erteleme süresi içinde devam edilebileceği, ancak bu davalar sonucunda verilen ilama dayanarak takip yapılamayacağı konusunda doktrinde bir görüş bulunduğu gibi (Pekcanıtez, Hasan; İflas Ertelenmesi, İBD 2005/2, s.344; Atalay, Oğuz Borca Batıklık ve İflasın Ertelenmesi, İzmir, s.152), benzer konuda Yargıtay kararları da bulunmaktadır....