WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakılan davada, uyuşmazlığın çözümünde yetkili olan yargı yerinin tespit edilebilmesi için, dava konusu işlemin naklen veya açıktan atama niteliğinde olduğunun belirlenerek uyuşmazlığın açıkça ortaya konulması gerekmektedir. "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı, iptalleri için, menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Davanın konusu, idari işlemin bizzat kendisidir. Amaç, hukuka aykırı olarak nitelendirilen dava konusu idari işlemin, yapıldığı tarih itibariyle hukuk düzeninden çıkarılmasının sağlanmasıdır. İdari işlemin hiç yapılmamış, hiç doğmamış hale getirilmesidir. Özetle idari işlemin hukuka aykırılığı nedeniyle, kesin bir hükümle sakat işlemlin geriye yürür bir şekilde ortadan kalkmasını sağlayan yargı kararlarıdır."...

    Bu gibi kişilerin kişilik ve geçmiş hal durumları hakkında bilgi isteyen yetkili makamlara, sicil kayıtları sonuçlarıyla birlikte bildirilir" şeklindeki düzenleme gereği işlem tesis edildiği, tesis edilen işlemin kamu düzenine yönelik arşiv mahiyetinde bilgiyi içerdiği dolayısıyla idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından, anılan idare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, yerinde olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. Dava, idarede mevcut fiş kaydının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış olup, iptali istenilen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğunun, bu işlemin idari davaya konu olabileceğinin kabul edilmesi gerekmektedir....

      İdare Mahkemesinin 24.02.2011 tarih ve 2008/1785 Esas, 2011/383 sayılı kararıyla işlemin iptaline hükmedildiği ve bu karara istinaden de davalı belediyenin yargılama sırasında geri dönüşüm yönünde aldığı encümen kararı gereğince de 09.05.2011 tarihinde “imarın iptali” suretiyle kaydın eski hale getirildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, davalı belediyenin çekişmeli taşınmazda diğer davalıyı paydaş kılması yönündeki işleminin yok hükmünde olduğunu ve ayrıca bu işlemin iptali için idari yargıda dava açtıklarını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğiyle eldeki davayı açtıklarına göre, dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. İdari yargı yerinde idari işlemin iptali halinde, sicilin dayanağı ortadan kalkacağından, davacıların kayıtların eski haline getirilmesi istemiyle dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu ve davanın sicile yönelik olduğu da kuşkusuzdur....

        Anayasa Mahkemesince, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan cezalara karşı, cezanın tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebileceğine ilişkin düzenlemenin iptali istemiyle açılan davaya yönelik olarak verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararda da: bir idari işlemin bir bölümünün idari yargının, diğer bir bölümünün ise adli yargının denetimine bırakılmasında, kamu yararı bulunmadığı, zira bu işlemlerin, kamu gücünün kullanılmasıyla ilgili bir idari işlemin devamı ve idari bir yasağa aykırı davranan kişiye idari bir yaptırımın uygulanması niteliğinde olduğu, çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde de idari yargının yetkili olacağı, idarenin aynı yapı için aldığı kararın bir bölümünün idari yargıda bir bölümünün adli yargıda görülmesinin yargılamanın bütünlüğünü bozacağı, idari bir işlemin bölünerek bir bölümünün idari yargının bir bölümünün de adli yargının denetimine bırakılmasında isabet bulunmadığı belirtilmek suretiyle...

          İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen düzenleyici işlem hiç yapılmamış sayıldığı için bu düzenleme nedeniyle tesis edilen işlemin de iptali gerekmektedir. Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE, 2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 3....

            Bilindiği üzere, tescilin dayanağını oluşturan idari işlem ortadan kaldırılmadıkça ya da idari yargı yerinde iptal davası açılıp bu dava sonucunda işlemin iptaline karar verilmedikçe tapu iptal ve tescil davasının dinlenebilme olanağı yoktur. Zira, henüz sicil kaydı idari bir işleme dayanmaktadır, diğer bir deyişle hukuksal varlığını korumaktadır ve idari işlem anılan kaydın illetini teşkil etmektedir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu, tescilin dayanağını oluşturan idari işlemin iptali için davacı tarafından süresinde açılmış bir davanın bulunmadığı, idari işlemin halen ayakta olup hukuken geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; idari işlemin hukuken geçerliliğini koruduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

              Bununla birlikte, uygulamada yukarıda sayılan haller dışında uyuşmazlığın esasının karara bağlanmasını engelleyen durumlar (derdestlik, işlemin geri alınması/kaldırılması, sulh vb.) ile karşılaşılabildiğinden, idari yargı yerlerince, "incelenmeksizin ret" ya da "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda uyuşmazlığın esasının incelenmediği kararlar da verilmektedir. Uygulamada idari yargı yerlerinin, davanın konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verdiği durumlardan biri de, aynı işlemin iptali istemiyle birden fazla davanın açıldığı durumlarda; davalardan birinde (ana dava), bu işlemin iptaline karar verilmesi hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir durumda, idari yargı yerleri, işlemin iptali yolundaki hükme atıfta bulunarak, işin esasının incelenmesine olanak bulunmadığından bahisle, davanın konusuz kaldığını belirterek, diğer davalarda iptal istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedirler....

                Bununla birlikte, uygulamada yukarıda sayılan haller dışında uyuşmazlığın esasının karara bağlanmasını engelleyen durumlar (derdestlik, işlemin geri alınması/kaldırılması, sulh vb.) ile karşılaşılabildiğinden, idari yargı yerlerince, "incelenmeksizin ret" ya da "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda uyuşmazlığın esasının incelenmediği kararlar da verilmektedir. Uygulamada idari yargı yerlerinin, davanın konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verdiği durumlardan biri de, aynı işlemin iptali istemiyle birden fazla davanın açıldığı durumlarda; davalardan birinde (ana dava), bu işlemin iptaline karar verilmesi hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir durumda, idari yargı yerleri, işlemin iptali yolundaki hükme atıfta bulunarak, işin esasının incelenmesine olanak bulunmadığından bahisle, davanın konusuz kaldığını belirterek, diğer davalarda iptal istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedirler....

                  (X) KARŞI OY : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, idari davalarda genel yetkiyi düzenleyen 32. maddesi, 1. fıkrasında, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, İzmir Adnan Menderes Havalimanı Müdürlüğünde "teknik ressam" olarak görev yapan ...'un "işletme şube müdürü" olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır....

                    . … tarafından, müvekkilinin insani ikamet izni başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali yolunda verilen İstanbul ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının uygulanması talebinin reddine dair işlemin istemiyle … Valiliği'ne karşı açılan davada, İstanbul ......

                      UYAP Entegrasyonu