Bu işlem sonucunda dava konusu parsel, 3083 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince davalı adına tahsis edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının oluşumuna esas teşkil eden toplulaştırma işlemlerinin idari yargı evresini de kapsayacak şekilde kesinleşmiş olduğu ve bu işlemlerin idari yargı yerinde dava açılarak bozulmadıkça hukuki varlıklarını koruyacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,Davacı Hazine, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının oluşumuna esas toplulaştırma veya derecelendirme işleminin iptali değil, mülkiyet hakkına dayanılarak tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Başka bir anlatımla; davacı Hazine, 3083 Sayılı Yasa uygulamasının ya da toplulaştırma işlemlerinin yanlış veya yasaya aykırı yapıldığından iptalini istemeyip, toplulaştırma işleminden önce mevcut olan mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu sicilinin düzeltilmesini istenmektedir....
a temlik ettiği ve karşılıklı şekilde muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların kabulle sonuçlanarak, buna ilişkin .... sayılı kararının 01.10.1997 tarihinde kesinleştiği, kararın infaz edilmediği, bu arada pay intikal ve temliklerinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, tapu sicil kaydı el değiştirdiğinden kararın ... tarafından infazına olanak yoktur. Öte yandan; her ne kadar dava dilekçesinde pay düzeltilmesi istenilmiş ise de , esasen isteğin sicil kaydının yukarıdaki mahkeme hükmü uyarınca iptal ve tescil olduğu tartışmasızdır. Bilindiği üzere tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikleri aleyhine açılır. Somut olayda ise husumet kayıt maliklerine yöneltilmemiş,tapu sicil müdürlüğüne tevcih edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülkiyeti idarelerine ait olan dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın idarelerinden habersiz olarak davalı Vakıf temsilcisinin başvurusu sonucu davalı adına tescil edildiğini, yapılan işlemin yasa ve usule aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1954 yılında yapılan Kadastro çalışmalarında zabıt kayıtlarında mülhak "... Vakfı" adına kayıtlı olmasına rağmen ... parsel olarak vakıflar idaresi adına tescil edildiğini, bu işleme karşı bir itirazda bulunulmadığını ve tescil işleminin kesinleştiğini, tapu müdürlüğü ile konu ile ilgili defaten yazışmalar yapıldığını, işlemin hatalı olduğunu tapu müdürlüğünce de kabul edildiğini ileri sürülerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....
(aynı yönde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.12.2022 tarihli ve 2020/1-291 Esas, 2022/1801 Karar sayılı kararı) Ne var ki 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan taşınmazların devrine esas olan hukuki işlem (satış işlemi), idari işlem mahiyetindedir. Bu nedenle idari işlem ortadan kaldırılmadıkça başka bir anlatımla idari işlem niteliğindeki Hazine'nin satış işlemi idare tarafından geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe satış işlemi sonucunda oluşan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan davaların esasına girilmesi mümkün olmayıp başka bir ifadeyle bu tür davaların dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Taşınmazın sicil kaydı idari bir işleme dayanmakta olup bu idari işlem ayakta oldukça hukuksal varlığını korumaktadır ve idari işlem anılan kaydın illetini teşkil etmektedir....
Davacı, nüfus kaydında teyzesinin isminin... olduğunu, tapu ve evlilik kayıtlarında ise ... olarak göründüğünü bu yanlışlığın haklarını etkilediğini ve idarece düzeltilmediğini ileri sürerek, nüfus kayıtlarında...olarak görünen kişi ile tapu ve evlilik kayıtlarındaki ...ın aynı kişi olduğunun tespitini ve nüfus kaydının ... olarak düzeltilmesini istemektedir. Eski kayıtta .. ismiyle kayıtlı olan kişi, yeni kayıtta ... ismiyle kayıtlı olduğuna göre dava, ad düzeltmeye ilişkin şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı değil; eski ve yeni kayıtta farklı isimle kayıtlı olan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti ve yeni kaydın, eski kayda uygun olarak düzeltilmesi; kayıtlar arasındaki farklılığın bu yolla giderilmesi isteğine ilişkindir....
Köyü, 110 ada 163 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki yanlışlıkların idari yoldan düzeltilmesi için 09.06.2015 tarih ve 3405 numara ile başvuruda bulunulduğu, ancak; ilgilinin takip etmemesi ve tanınan yasal sürenin dolması sebebiyle işlemin sonlandırıldığı anlaşılmakla, bahsi geçen cevabi yazıda belirtilen 09.06.2015 tarih ve 3405 başvuru numaralı idari işleme ait belgeler ile bu kapsamda başvuru dilekçesi, inceleme sonucu verilen karar ve eklerinin ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek evrakına eklenmesi, istenilen kayıt ve belgelerin eksiksiz evrak arasına alınıp alınmadığının mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu kaydında düzeltim KARAR Davacı Hazine vekili, 178 ada 1 sayılı parselde 4333/5971 pay malikinin davalı ... olduğunu, 1638/5971 payın malikhanesinde ise Harmanyeri yazıldığını, toplulaştırma sonucu tapu kaydının bu şekilde oluştuğunu açıklayarak taşınmaz kaydındaki Harmanyeri kaydının ... olarak değiştirilmesini ve düzeltilmesini istemiştir. Dava dilekçesi tebliğine karşın davalılar yargılama oturumlarına katılmamışlardır. Mahkemece “toplulaştırma işleminin temelinde idari tasarruf bulunduğunu, sicile esas alınan idari işlemin geçerliliğini koruduğunu, bu nedenle toplulaştırmaya yönelik idari işlem idari yargı yerinde iptal edilip ortadan kaldırılmadığı sürece davanın dinlenme olanağı bulunmadığını gerekçe göstermek suretiyle idari yargı yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Dava Mahalli İskan Komisyon Kararına istinaden (Şahsi Hakka Dayalı) tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiş ise de, dosya incelendiğinde, davaya konu taşınmazın valilik tarafından davacının kök murisi adına mahalli iskan komisyon kararı ile tahsis edildiği, daha sonra adına tahsis yapılan kişinin mal varlığı bulunduğu gerekçesi ile tahsis kararının kaldırıldığı, bu idari işleme karşı hak sahipleri tarafından idari yargı yoluna başvurulduğu ve idari yargı tarafından valiliğin mahalli iskan komisyon kararının kaldırılmasına ilişkin idari işleminin iptal edildiği ancak tapunun hak sahipleri adına devredilmemesi üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil KARAR Davada, davacılar vekili, tapuda kayıtlı taşınmazın miras bırakanı tarafından harici satın alma ve inançlı işleme dayalı olarak tapu kaydının kısmen iptaliyle tescilini, aksi halde davacılar tarafından yapılan ev ve dükkanın bedelinin arzın değerinden yüksek olması nedeniyle TMK'nun 724 ve devamı maddeleri gereği dava konusu taşınmazın davacılar adına hisseli olarak tescilini istediğine, diğer bir deyişle taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satın almadan kaynaklanan şahsi hakka ve inançlı işleme dayalı bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2012 tarih 1 sayılı kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2012 tarih 1 nolu kararı ile kabul edilen ve 26.01.2012 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...