DAVA Davacı ... vekili; Ordu ilinin Büyükşehir olmasıyla, 6360 sayılı Kanun kapsamında oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından, kapatılan il özel idaresi ve köy tüzel kişiliklerine ait taşınmazların devri gerçekleştirilirken, Hazine adına devrinin yapılması gereken davaya konu taşınmazların sehven Ünye Belediyesi adına devredildiğini ve halen Ünye Belediyesi adına tescilli olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının idari işlem niteliğinde olduğunu belirtip yargı yolu itirazında da bulunarak davanın reddini savunmuştur. III....
DAVA Davacı Hazine vekili; Ordu ilinin Büyükşehir olmasıyla, 6360 sayılı Kanun kapsamında oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından, kapatılan il özel idaresi ve köy tüzel kişiliklerine ait taşınmazların devri gerçekleştirilirken, Hazine adına devrinin yapılması gereken davaya konu taşınmazların sehven Ünye Belediyesi adına devredildiğini ve halen Ünye Belediyesi adına tescilli olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının idari işlem niteliğinde olduğunu belirtip yargı yolu itirazında da bulunarak davanın reddini savunmuştur. III....
DAVA Davacı Hazine vekili; Ordu ilinin Büyükşehir olmasıyla, 6360 sayılı Kanun kapsamında oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından, kapatılan il özel idaresi ve köy tüzel kişiliklerine ait taşınmazların devri gerçekleştirilirken, Hazine adına devrinin yapılması gereken davaya konu taşınmazın sehven Ünye Belediyesi adına devredildiğini ve halen Ünye Belediyesi adına tescilli olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının idari işlem niteliğinde olduğunu belirtip yargı yolu itirazında da bulunarak davanın reddini savunmuştur. III....
Dava mahalli iskan komisyon kararına dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından idari yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevden reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından istinafa konu edilmiştir. Öncelikle davacıya İdil Mahalli İskan Komisyonunun 06/11/1997 tarih ve 01 sayılı kararı ile 149 nolu konutun tahsis edildiği, akabinde T5 tarafından 06/01/2015 tarihinde davacının hak sahipliğinin geriye dönük iptaline karar verildiği, iş bu idari işleme karşı davacı tarafından idare mahkemesine başvurulduğu ve idare mahkemesince işlemin iptaline karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahdide Ve Orman İddiasına Dayalı Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1. Yörede 3402 sayılı Kanun'un 5304 sayılı Kanun'la değişik hükümlerine göre orman kadastrosu yapılıp yapılmadığının sorularak yapılmışsa tutanak ve askı ilanının getirtilerek dosya içerisine konulması, 2.Samsun İli Çarşamba İlçesi 194 ada 1 parsel sayılı orman parselinin tapu kaydının ne şekilde oluştuğu sorularak kadastro tespiti sonucu oluşmuşsa tespit tutanağı, idari yoldan tescil sonucu oluşmuşsa buna ilişkin evraklarla birlikte ilk oluşumundan itibaren tedavüllü tapu kaydının (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) ve güncel tapusunun getirtilerek dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve taşınmazın uzman bilirkişilerce orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği gibi, idari yoldan tapu kaydının oluşumundan önce zilliyedlikle kazanma koşullarının oluştuğu tesbit edildiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 29/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava konusu taşınmazın devrine esas olan hukuki işlem, 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup söz konusu satış işlemi (idari işlem) ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, diğer taraftan 6292 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereği; iş bu kanun kapsamında kalan taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gerektiği halde bu tasarruflara konu edilenlerden; satılanların satış bedelinin kanuni faiziyle iade edileceği, devir ve iade edilenlerin ise bedelsiz olarak geri alınacağı düzenlemesi mevcut olup taşınmazın hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gereken yerlerden olduğunun değerlendirilmesi...
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı Hazinenin dayandığı idari yoldan oluşan tapu kaydının kapsamında kaldığı, davacı tarafın dayanağı olan, dava konusu taşınmazın bir bölümünü kapsayan ve Hazinenin temliki ile oluşan önceki günlü tapu kaydının, sonra oluşan Hazine tapu kaydı nedeni ile hukuksal değerini yitirdiği, bu nedenle sonra oluşan tapu kaydına değer verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Kural olarak çifte tapunun söz konusu olduğu durumlarda önceki tarihli ve geçerli nedene dayalı tapu kaydına değer verilmesi zorunludur. Önceki tarihli tapu kaydı iptal edilmedikçe aynı yer hakkında idari yoldan oluşan tapu kaydı ile önceki tarihli tapu kaydı kendiliğinden iptal edilmiş sayılamaz....
Hukuk Dairesine ilişkin bölümün 17. maddesi uyarınca"Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, c) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), d) Ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil davaları" sonucu verilen hüküm ve kararlar" kapsamında 1. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında olduğu, ancak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....