Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından TTK gereği ( yıllık...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İcra hukuk mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle açılan dava reddedilmiş ise de, “her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi” zorunlu olup, şikayet tarihi olan 11/05/2009 tarihi itibariyle icranın geri bırakılması şartlarının oluşmadığı ve anılan tarihte geçerli bir icra takibinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; İcra mahkemesince işin esası incelenip, deliller toplanarak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak...
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine çekle giriştiği icra takibinin icra hukuk mahkemesi tarafından İİK.nun 33/a maddesi gereğince geri bırakılmasına karar verildiğini, oysa zamanaşımı süresi dolmadan takip yapıldığını belirterek, icranın geri bırakılması kararının iptaline, icra takibine süresinde başlandığının tespitine, icranın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, dava şartı oluşmadan, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca davalı aleyhine açılan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre geçmesi nedeniyle HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, A.A.Ü.T.ne göre 575.00.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/701 esas, 2021/103 karar sayılı kararıyla, asıl borçlu Kazım Karataş'ın zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve iş bu kararın 27/02/2021 tarihinde kesinleştiği, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde alacaklı tarafından İİK'nun 33/a-2 maddesi uyarınca alacak davası açılmadığı görülmekle, icranın geri bırakılması kararı takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağından, Mahkemece şikayetçinin talebinin 'icranın geri bırakılması' olduğu da nazara alınarak şikayetçi kefil yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kefil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 27/04/2021 tarih, 2020/716 esas, 2021/342 karar sayılı kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile, İzmir 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkin olup Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13577 Esas sayılı dosyasından İİK'nın 71/2 maddesi yollaması ile İİK'nın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin ....... esas sayılı kararı ile; 25/10/2014 vade tarihli senet çin kambiyo senetlerine özgü takip bakımından zamanaşımının gerçekleştiği analaşıldığından icranın geri bırakılmasına dair karar verildiği görülmüştür. Davacının icranın geri bırakılması kararının kaldırılmasına yönelik dava açtığı, davacının takip dayanağı bono hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde alacak davası açtığı görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/265 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, 2004 sayılı İİK 33/a maddesi uyarınca takip alacağı yönünden verilen icranın geri bırakılması kararına karşı 7 gün içerisinde genel mahkemede dava açılmaması halinde söz konusu zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleşeceği ancak davalı takip alacaklısı tarafından Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/126 esas sayılı dosyasında verilmiş olan zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin taraflarına tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde 07/09/2021 tarihinde Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2021/265 esas sayılı dosya ile dava açtıkları, sıra cetvelinin düzenlenme tarihi itibariyle de söz konusu dosyanın derdest olduğu, bu haliyle davalı takip alacaklısının hacizlerinin devam ettiği, sıra cetvelinde davalı takip alacaklısına yer verilmesinin bu haliyle usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davalı borçlu aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2016/18778 esas sayılı takip dosyası ile 30/08/2006 vade tarihli 4.000,00 USD bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/03/2008 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi ile İcra Müdürlüğü'nün 18/05/2016 tarihli kararıyla takibin yenilendiği, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz şerhi konulduğu, davalı borçlunun 3 yıllık zamanaşımının geçmesi nedeniyle zamanaşımı şikayetinin kabulü ile icranın geri bırakılması talepli olarak Trabzon 1....