Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti.ye geri verilmesine 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti.ye geri verilmesine 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi gereğince borcun zamanaşımına uğraması halinde icranın geri bıra- kılmasına karar verilir. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Son fıkrasına göre de borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun istirdat davası açarak paranın geri verilmesini isteme hakkının bulunduğu belirtilmektedir. 33/A/2 maddesine göre alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin, kendisine tebliğinden sonra 7 gün içinde umumi mahkemede dava açabilir, aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Davalı icra mahkemesinin belirtilen kararına karşı İİK 33/A/2 maddesi gereğince genel mahkemede zamanaşımının baki olmadığı iddiasıyla dava açtığını belirtmemektedir. Kaldı ki UYAP üzerinden belirtilen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği kontrol edildiğinde ... tarihinde bu dava açılmadan önce kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/45-44 sayılı dosyasında karara bağlandığı ve kararın kesinleştiği, takibin iptaline karar verilip icranın geri bırakılması ile dosyadaki tüm işlemlerin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmaktadır. 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir....
İcra müdürlüğü 2010/17402 dosyasında icranın geri bırakılmasına” karar verildiği, kararın kesinleşme şerhinin ise dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı kanuna uygun olarak 7 günlük süre içerisinde dava açılmış olduğunu ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin devam ettiği göz önüne alındığında hacizlerin fekkine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı bakımından telafisi güç ve önlenemeyecek nitelikte zararlara yol açacağını, davalı müvekkili tarafından açılan bu davalarda dava konusu tasarrufların bir kısmı yönünden davalı alacaklı müvekkili lehine iptal kararları verilmesi üzerine davalı alacaklının dava konusu taşınmazların satış aşamasına geçtiği dönemde borçlularca icranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1005 E. Sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması talepli dava açıldığını, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi uyarınca davalı Müvekkili tarafından İstanbul 6....
geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Değerlendirme Alacaklı tarafından borçlu idare aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihine göre talebinin, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa itirazı olduğu, buna göre mahkemece itiraz tarihi itibari ile yapılan ödemelerin tespiti ile yapılan ödeme kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, itiraz tarihinden sonra yapılan ödemeler de değerlendirilmek suretiyle icranın tümden geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz ise de; karara karşı alacaklının temyiz başvurusu bulunmadığından, temyiz edenin sıfatına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; İcra takibinin dayanağı ...4.Aile Mahkemesi'nin 2013/431 esas, 2013/476 karar ve 12.06.2013 tarihli ilamında; müşterek çocuk ... lehine 400,00 TL iştirak nafakası, anne ... lehine ise 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....