Mahkemece; zamanaşımına uğrayan bir borcun eda edilmesinde yasal bir engel olmadığı, davalının borçsuzluğunu ileri sürmeyip yalnızca zamanaşımına dayandığına göre bu borcun rızaen veya icra dosyasından yapılan tahsilat ile ödenmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının alacaklının tahsilatından sonra olması nedeniyle davalının borçsuzluğunu sağlamayacağı gerekçesiyle davalının davacı hakkında yürüttüğü istirdata yönelik takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 14.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama olanağı bulunmayan İİK'nun 33. maddesi gereği icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ..., dava konusu takip dosyaları ile ilgili olarak icranın geri bırakılması kararı alındığı, Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden, dava koşulunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dayanağı takip dosyalarının 2003/1234 sayıl takip dosyasında birleştiği ve bu dosyadan ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas 2009/27 karar sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği kararın Yargıtay ... Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, davacının İİK'nun 33/a maddesine dayalı olarak açtığı davanın ise red edildiği ve Yargıtay ... Dairesi mahkemenin bu gerekçe ile reddini isabetli bulduğunu ve bu hususun kesinleştiğinden ortada geçerli bir icra takibi olmadığından dava koşulu yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/734 Esas 2020/311 Karar sayılı ilamı ile icranın geri bırakılmasına dair karar verildiğini, karar verilmeden önce tahsil edilen paraların tahsilat olarak alacaklı tarafa ödendiğini, icranın geri bırakılması kararından önce ödenen paraların iadesi için azledilen avukata tebligat gönderildiğini ve 28.10.2020 tarihinde alacaklı müvekkilinin borçlu olarak kaydedilerek tüm mamalekine haciz şerhi işlendiğini, araçları üzerine yakalama şerhikonulduğunu, borçlu tarafından icra tehdidi altında ödenen paraların iadesi için istirdat davası açılması gerekirken icra müdürlüğünce alacaklı tarafın borçlu sıfatıyla kaydının yapılarak haciz işlemi tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek* olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir. Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K.). Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir....
Ancak, somut olayda, takibe dayanak ilam yönünden icranın geri bırakılması kararı almak üzere borçlulardan Sabahattin Uğur tarafından mehil vesikası alınmış olup, sadece bu borçlu için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/2026 Esas sayılı dosyası ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu karar sadece teminatı yatıran ve icranın geri bırakılması talebinde bulunan Sebahattin Uğur yönünden sonuç doğuracak olup, teminat yatırmayan ve icranın geri bırakılması kararı verilmeyen takibin diğer borçluları yönünden haciz işlemlerinin uygulanmasına bir engel bulunmamaktadır. İİK’nun 40. maddesinin 1. ve 2. fıkrası "Bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur....
Borçlu takipten evvel borcunun takside bölündüğünden imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunmuştur. İlama bağlı alacaklar ile ilgili olarak başlatılan takibe itiraz edilmesi halinde, icranın geri bırakılması isteminin hangi belgelere dayalı olarak ileri sürülebileceği İİK’ nun 33 ve sonraki maddelerinde hükme bağlanmıştır. Öte yandan, İİK.nun 33.maddesi uyarınca, borçlu ancak hüküm (karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedenine dayalı olarak icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Karar tarihinden önceki döneme ilişkin iddialarını ilamın yargılaması sırasında mahkemede ileri sürmelidir veya temyiz nedeni yapılmalıdır. Bu döneme ilişkin itfa itirazları icra mahkemesinde dinlenmez....
İbaresinin bulunduğunu, aile konutu şeklinde kullanılan konut üzerine konulan ipotek, banka tarafından ipotek tesisi esnasında müvekkilinden hiç eş muvafakati istenmediğinden ve müvekkilin eşinin de böyle bir durumdan haberdar olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle şeklen geçersiz bir işlemden kaynaklı yapılan takibin iptali ve icranın geri bırakılması kararı verilmesini, Sivas 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11295 E. Sayılı dosyasındaki satışın dava sonuna kadar durdurulmasını, usulsüz olan icra emrinin iptalini, geçersiz ve şekli şartları taşımayan ipotek tesisi nedeniyle açılan takip nedeniyle icranın geri bırakılmasını, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davacının davasının kabulü ile; Sivas İcra Müdürlü,ğü'nün 2016/11295 esas sayılı dosyada icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Anılan maddenin 1. fıkrasında; "...İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmü, 2. fıkrasında; "....Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Yasada alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemişse de; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Bir başka ifadeyle imzası taraflarca ikrar edilen ibra belgesi borcu sona erdirir. Ancak, burada imzası ikrar edilen belge kavramının dikkatli ve dar yorumlanması gerekir....
Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması talepli şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, 04.11.2021 tarihli icra müdürü kararına karşı şikayetlerinin kabulü ile işlemin iptaline; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....