Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/10/2018 Tarih, 2016/418 Esas ve 2018/587 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu bankanın alacağı nedeniyle davalı T7 hakkında Mardin İcra Müdürlüğünün 2016/2166 esas sayılı dosyası üzerinden 23/03/2016 tarihinde ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, davalı borçlu hakkında girişilen icra takibi nedeniyle adına kayıtlı araç, taşınmaz tespit edilemediğini ve bankada herhangi bir hak ve alacağına rastlanmadığını, borçlunun tebligat adresindeki menkul mallarının haczinin istendiğini ve hacze kabil malvarlığının tespit edilemediğini, müvekkili bankanın alacağının semeresiz kaldığını, davalı hakkında yaptıkları araştırma neticesinde davalı T7 adına kayıtlı 34 XX 230 plakalı aracın takip tarihinden önce 02/11/2015 tarihinde kardeşi olan diğer davalı T4 devrinin yapıldığını, davalı...

Davacının takibinin dayanağı olan ve taraflar arasında düzenlenen 06.04.2014 tarihli kira sözleşmesinin güvence bedeli depozito alacağına ilişkin hükümleri içeren 19. maddesinin, taraflar arasında karşılıklı edimleri içerdiği, bu haliyle İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı görülmektedir. Borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında alacaklının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının ne olduğu genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacaktır. Davacının takas mahsup talebine dayanak teşkil eden icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğu ve itirazın iptali davasının Ankara 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. .- K A R A R - Davacı vekili, davalının ...... İcra Müdürlüğünün 2008/2206 sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine 01.07.2008 tanzim, 01.08.2008 vade tarihli 55.000,00 TL bedelli bonoya istinaden icra takibi başlattığını, ancak takibe konu bononun hile ile müvekkilinden alındığını, dolayısıyla bedelsiz olduğunu, ayrıca söz konusu bononun hukuken ve ahlaken korunamayacak işlemler nedeniyle alındığını, bononun ne şekilde elinden çıktığını bilmediğini ileri sürerek, davacının bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senedin ve icra takibinin iptaline, % 40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/10046 sayılı icra dosyasına 08/06/2022 günü konu edildiğini, davalı yanın haksız ve hukuka aykırı şekilde borca itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin, icra takibi durduğu için itirazın iptali davası açmak için arabulucuya başvurduğunu, tüm bu süreçte davalı yanın, müvekkilinin başlattığı takipten sonra alacağı olmadığı halde; yüksek meblağlı miktarları içeren gerçek dışı faturalar düzenleyerek müvekkiline fatura sistemi üzerinden gönderdiğini ve dava konusu Kahramankazan İcra Müdürlüğünün 2022/747 sayılı dosyasında icra takibini başlattığını, söz konusu icra takibinin haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, faturalar ve cari hesap ekstresi sebebiyle başlatılan bu takipten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, iş bu icra takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20’den az olmayan tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi dava ve talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İcra Takibinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2013 (Pzt.)...

        CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İcra takibinin daha önce aynı veya başka mahkemede açılmamış olması gerektiğini, yine davacı şirket tarafından kurum aleyhine başlatılmış 2015/462 takip numaralı icra takibinin de mevcut olduğunu, davaya konu her iki icra takibinin de halen derdest olduğunu, derdestlik iddiasında bulundukları icra dosyası olan 2015/462 ve 2015/803 (itirazın iptali davası Yargıtayda olması sebebiyle) esas sayılı dosyanın halen işlemde olduğunu, davaya konu her iki icra takibi dosyaları incelendiğinde tarafların aynı olduğunu, T8 karşı açılmış icra takibi bulunmduğunu, Bayburt İcra Müdürlüğü’nün 2015/803 takip No’lu dosyasmda davacı tarafça açılmış olan 669.000,00.TL bedelli icra takibinin mevcut olduğunu, bu icra takibine karşı taraflarınca yapılan itiraza binaen, davacı tarafın Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/557 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası ikame edildiğini, yapılan yargılama neticesinde Mahkemesince 240.719,10.TL lik kısım...

        Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisi ve annesi ... hakkında başlatılan icra dosyasına itiraz edildiği, itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı icra takibi ile ilgili tekrar menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı, icra takibine ilişkin olarak verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davacının ibraz ettiği üç adet ödeme belgesinin davalı tarafından kabul ve ikrar edildiği, takip kesinleştikten sonra yapılan ödemeler nedeniyle açılan menfi tespit davasına bakma görevinin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.01.2013 tarih, 2012/15114 Esas, 2013/1042 Karar sayılı ilamıyla; "mahkeme tarafından dava İİK.nun 71.maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davanın teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunduğu, öte yandan İİK.nun 71.maddesinin menfi tespit davası ile ilgili olmayıp madde başlığından da anlaşılacağı üzere “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”ni hükme bağladığı, menfi tespit davasıyla icra takibinin talik veya iptali...

            İcra Müdürlüğü' nün 2022/7584 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus icra takibi başlatıldığı ve söz konusu bu takip sırasında T3 adına kayıtlı tüm taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğunun tespit edildiğini, bu durumun müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel teşkil ettiğini beyanla İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü'nün 2022/7584 Esas sayılı icra takibine konu kambiyo senedine dayalı icra takibinin İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerini, olmadığı takdirde de TBK'nun 19. maddesi uyarınca vekil edeni yönünden iptali ile birlikte bahse konu bu icra takibi sırasında davalı T6 tarafından herhangi bir tahsilat yapılması halinde tahsili olunan miktarın yasal faizi ile birlikte T6'dan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca davalılar arasında devam etmekte olan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

            SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ve icra takibinin yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkeme --- dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunulmuş, davacı tarafın talep ettiği faiz fahiş olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine %20’ı oranında icra inkar tazminatı şartları oluşmadığı, ispat yükü davacı tarafta olup takip dayanağından dolayı alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini beyan ederek şartları oluşmayan, haksız ve hukuka aykırı davanın ve tüm taleplerinin reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır....

              UYAP Entegrasyonu